9 Eylül 2010 Perşembe

Bayrammış.

Hani hep derler ya eski bayramların tadı yok diye. Bu cümleyi kullananlar 60'lı 70'li insanlar değil 90'lılar bizler. Yakında milenyum evlatcıklarının da ağzına sakız olucak bu söz her bayram. Komik gibi dursa da değil aslında. Neden , çünkü ; yıllara göre değerlendiriyoruz biz bu lafı ama aslında kişinin yaşadığı yıllara, geçmişine göre değerlendirmek lazım. En azından artık ben öyle yapıyorum. Düşünüyorum mesela :
Eskiden bayramlık almazsam rahat edemezdim şimdi umrumda değil. Zaten alsam da nereye gidicem ki ? Babaannem ve dedem dünya değiştirdi. Anneannemle dedem de şehir. Dayımlar ve annemler küs. Halamlar ve bir amcam Adana'da, diğer amcam Ayvalık'ta. Sonuç olarak baktığında kalabalık bir ailem varmış gibi dursa da yok. Bir tek teyzem kalıyor geriye. Ona da Kurban Bayramı'nda gidicem. O zaman evlendirmiş olucaz çünkü onu :)
Ama eskiden olsa bayram sabahı kalkar anneannemlere gider kahvemizi içerdik. Dayımlar, teyzem orda olurdu. Dedem büyük olduğu için annem tarafı da genelde orda olurdu. Sonra babaannemlere gider akşam yemeği yerdik hep birlikte. Sonra da teyzemin ısrarları üzerine ben anneannemlere bırakılır orda kalırdım. Bazen annemler ve dayımlar da kalırdı. İkinci gün hep birlikte kahvaltı yapar dağılırdık. Bayram parası da toplardım onları saymak kadar eğlenceli, annemlere vermek kadar da sinir bozucu bir durum yoktu o zamanlar. Şimdi elime para geçmemesi sinir bozucu bir durum oldu.
Yani şuan bayrammış seyranmış umrumda bile değil. Zaten deliyim her gün bayram bana. Oldu o zaman görüşürüz bari gideyim de test kitaplarımla bayramlaşayım. Muah muah.

Gibi

Masallardaki gibi bir varmışım bir yokmuşum.
Çekip gitmişin ben mahvolmuşum.
Neden diye sormuşum ?
Sadece susmuşun.

Merak ediyorum unuttun mu beni ?
Bunu bu kadar çabuk başarabildin mi ?
Hiç aklına gelmiyor muyum gerçekten ?
Telefonumu elime alıp mesajlarına bakıyorum bazı geceler. Üstünde durmadan hızlıca geçiyorum çoğu zaman. Adın yazmıyor artık, sadece numaran var.. Tıpkı yanımda değil yüreğimde olman gibi. Kendin istedin bunu, ben değil. Bence sen de istemezdin çünkü bu sen değilsin. Umarım tekrar benim tanıdığım Rüzgar olursun..

7 Eylül 2010 Salı

Özledim mesela.

Face'imi kapattım da noldu ki ?
Uzaklaştım mı ondan , koptum mu ?
Hayır.
Msn'e girmiyorum güya. Çevrimdışı takılmalarım nerden çıkıyor peki ?
Zor tutuyorum kendimi geri adım atmamak için. Atmamam lazım. Herşey eskisi gibi olsa atardım ama tüm bu olup bitenlerden sonra çok zor. Aslında zor da değil ama gurursuzca. Kapıdan kovduğu bacadan giriyormuş facede öyle birşey yazmış. Üstüme alınmalı mıyım bilmiyorum. Bilmesem de alındım işte. Kendi kendime, haberi yokken. Özledim aslında onu. Çok özledim. Yüreğim Seni Çok Sevdi'ye tekrar başladım mesela. Resimlerimize baktım eskiden çirkin gelenleri bu sefer beğendim. Neden peki ?
Herşeye neden demem lazım benim. Bilmediğim birşeyden dolayı ona uzağım. Sıradan bir günün ardından bunlar olmamalıydı. Kesinlikle olmamalıydı.