27 Eylül 2009 Pazar

Hangi Sınıf Hangi Katta ?

İki senedir 1. katta kantinin dibindeki sınıfta okumaktan cidden sıkılmıştım. Müdür de bunu anlamış olmalı ki 2 kat birden yukarı fırlattı beni.
3. katta koridorun taaaaaa en sonundayız.
Dışladı mı naptı anlamıyorum ki.
Üstelik 12 lerin arasındaki tek 11 bizim sınıf lağn.
Hadi onu geçtim.
11 ler arasındaki tek 12. sınıf da Rüzgarların sınıfı.
Şans mı bu ?
Hadi onu da geçtim.
Eğer bölüm değiştirmeseydim şuan Rüzgarla yan yana sınıflarda okuyo olcaktım.
İlk günüme damga vuran şey bu oldu işte.

19 Eylül 2009 Cumartesi

Mübarek olmak xD

Abimle Kadir Gecesi'nde barıştık.
Günün anlam ve önemini belirten kısa bi mesaj attım ve cevap o kadar da kısa olmadı.
Böyle bi günde öptüm bile onu. Sonra o da öptü fln.
Hatta ben onu öpersem cennete , o beni öperse cehenneme gidermiş.
Cayır cayır yakıcan beni dedi asekljlkjcfrew.
Ne mübarek insalarız be !
Helal olsun bize xD

17 Eylül 2009 Perşembe

Teyze-Rüzgar konuşması & hiiiiğ modu

Evet.
Ve yine evet.
Evet evet .
Eveeeet Rüzgarla teyzem msn'de konuştu. Hani beklenen an sonunda gerçekleşti falan demek isterdim ama pek de öle olmadı. Sanırım bu konuşmadan mutlu olan tek kişi teyzem. Çnk şuana kadar bu konuyla ilgili düşüncelerini sadece dinledim. Ama teyzem bunları uygulamamı da istedi . Ve ben umursamadığımdan o da Rüzgar'la konuşmayı tercih etti.

Odama geldiğimde Rüzgar'ın konuşma penceresini açmış , başka şeylerle ilgileniyodu. Ve gözlerimizle konuştuktan sonra Rüzgar'a çok da sıcak olmayan bi ifadeyle - nasılsınız Rüzgar bey - merhaba demeyi tercih etti. Tabi ben de - her ne kadar teyzemin bizde ve pc başında olduğunu bilsede- msj attım. Sıradan bi merhaba konuşmasından çok teyzemin sinirinin bir kısmını dışa vurduğu bi tanışma oldu. Konuya nerden nasıl geldiler tam hatırlamıyorum ama gençlerin gelecekle ilgili karamsarlıklarından kaderimizi kendimizin çizebiliceğine kadar geniş bi konu üzerinde konuşmayı tercih ettiler. Başlarda çok anlaşamasalar da son olarak ortak bi nokta bulup benim de ısrarlarımla fazla uzatmayıp konuyu kapadılar. Tabi kapanan sadece bu konu oldu. Çnk daha sonraki konuşmama tamamen Rüzgar ve benimle ilgiliydi. Başlarda teyzemin tepkileriden korktuğumdan sadece yusuflamıştım ama bu konuşma üzerine hem duygusal moda bağladım , hem de bazı şeylerle yüzleşmek zorunda kaldım . Zaten çoğu zaman okumamaya çalıştım ne yazdıklarını tabi dayanamadım.
Bu konunun açılmasına teyzemin başta Rüzgar'a benim ondan çok bahsettiğimi sölediği cümle sebep oldu. Çnk Rüzgar şakayla karışık kendisinden nasıl bahsettiğimi sordu ve o an teyzemin beklediği andı. Teyzem Rüzgar'a cevap olarak " Çok da iyi olduğunu söylemicem." dedi ve ben o an atlayım o zman modunda pencereden kafamı uzatıp derin bi nefes aldım. Çnk korktuğum anın adım adım geldiğini hissediyordum. Yatağımda pikeme sarınık bi halde bağdaş kurup iki karış suratla yazdıklarını okumaya başladım.
Ve vardıkları ortak nokta : Rüzgar'ın varlığının beni üzmesi oldu.

Bunu Rüzgar kendisi de kabul etti. Sonra teyzem benim halimi görüp konuşmayı sonlandırdı. Ama Rüzgar herşeye rağmen teyzemle tanıştığına mennun olduğunu belirtti.
Tüm bunlara rağmen bu konuşma ile Rüzgar'ı bir kere de tanıdığımı anladım. Çnk o herşeye rağmen saygızlık yapmadı ve 30 yaşında bi insanla bile rahat iletişim kurabildi. Hem tüm dürüstlüğünü konuşmaya yansıtarak.. Hoş insan olucam diye yalakalık yapmayarak..
İşte benim Rüzgarım..
Sana olan sevgim başkaları ne yaparsa yapsın bitmicek.
Bu sadece benim elimde..
Yüreğimde..

15 Eylül 2009 Salı

07.14

  • Başlık sabah haberlerini çağrıştırdı birden.
  • Hala uyuyamadım. - Sabahın köründe bu yazıyı yazmamdan anlaşılcak olması umrumda değil çnk uyuyamadım diye haykırmak istiyorum.-
  • Dün sabah da uyuyamamıştım zaten.
  • Üstelik dün sabah 3 test çözdün lağn.- Tabiki Türkçe.-
  • Bi de dün sabah günlüğümü okumuştum baştan sona.
  • Bu sabah dünkü gibi aktif değilim.
  • Metal bozuk paramı kırmızı ojeyle boyadım.
  • Birazdan babam kalkıcak.
  • Harry Potter'ın 5. kitabı hala bitmedi.
  • Şuan birisi arabasını uzaktan kumandayla açtı.
  • Evet babamın kalkmasına dakikalar kaldı.
  • Babamla anılarımızı hala bloğa yazmadığımı farkettim.
  • Teyzem bizde kalıyo çok mutluyum.
  • Bu arada Rüzgar'la teyzem msn'de konuştu. Resmen altıma sıçıcaktım. Bi de bundan önceki yazımda "Rüzgarla ne zaman fazlasıyla iyi olsak o zamn bişeyler ters gidiyor. " demiştim. Cidden öle oldu.
  • Rüzgar ve teyzem ikilisini ayrı bi kategoride sunucam .
  • Öf çok gerzek bi yazı oldu.
  • En iyisi babam uyanmadan yatım.
  • Cidden sorunlu bi yazı oldu.
  • Yontulmamış odun parçasını kalem niyetine kullanmak isteyen insanlardan mı oldum ne ? Çnk yazım cidden iğrenç oldu.
  • Bu arada apartman kapısı tekrar açıldı. Her kimsen hayırlı işler.

At kendini pencereden.

Cidden kendimi pencereden atmam lazım. Son günlerde " kaş yaparken göz çıkarım da boşa gitmesin bari " modundayım. Hayatımdaki önemli 3 kişilikle de kavga edip 2 siyle eski halime döndükten sonra hala daha 1 iyle bozuk olduğumdan ruh halim henüz kendine gelemedi.
Yavru Ceylan'ımla en sonunda msn'de konuşabildik. Aramız eskisi gibiydi. Hatta facedeki yorum konusu açılmadı bile. Ama insan bazen hiç yapmıcağı şeyleri yapabiliyo ve karşı taraf da hiç takmıcağı şeyleri sorun edebiliyor. Tabi tüm bunlar sizin aranıza girmiyosa gerçek dost olduğunuz ortaya çıkıyor. Ve evet biz Yavru Ceylan'ımla gerçek dostuz.
Rüzgar'la da fazlasıyla iyiyiz. Ama hep bu kadar iyi olduktan sonra bişeyler ters gidiyo ve bozuşuyoruz. Umarım öle olmaz.
Abimle aramız tam düzelmeden ben daha da beter sıçtım. Yani sıçtım ifadesi gerçekten doğru bi kullanımda şuan. Face'de okey oynarken renkli olmasın istedim. Rüzgar da abime sordu . O da hyr dedi ben ısrar ettim derken " sadece bişi istemiştim :( " dedim. O da " Bende senden istemiştim." diyerek lafı oturttu. " Tmm sustum." dedim ve konu kapandı . Sonra bana bişi demediler zaten. Ortaya laf attı sürekli abim. Ben öylesine cevap verince suskun oyuncu modlarındayım diye takıldı. Gördüm ama aynı zamanda Yavru Ceylanımla konuştuğumdan-onla da hafif bozuk olduğumuzdan geç cvp yazmak istemedim çnk- yazamadım. Daha doğrusu yazdığımda geç kalmıştım.. Çnk ikinci defa Uykulu Su ! demişti ve ben de pardon msn'e dalmışım diyerek daha da beter takmadığımı -ki alakası yok- gösterdim. Sonra " Siz konuştuğunuz için bölmek istemedim." fln desem de bi işe yaramadı. Çıkarken de takmayanlara da bb diyerek tepkisini koydu. Msn'den " Görüşürüz :/ " dedim. Umrumda değil dedi ve çıktı.
Bugün de konuşamadık zaten. Hala sinirli mi bilmiyorum :/
Umarım onla da düzeliriz..
Çnk ona abi diyebilmeyi çok özledim..

12 Eylül 2009 Cumartesi

7 Eylül ve sonrası ..


İnsanın hayatı sadece 48 saat içinde tersine dönebilir mi ?
Evet dönebiliyomuş.
Bunu anladım bgn..
Hayatımda en çok değer verdiğim insanlardan 3üyle de tartıştım. Şuan imkanım olsa 7 Eylül'e dönmeyi çok isterdim. Ve o günden sonra face, msn ve telefon üçlüsünden uzak durup kendimi uykuyla ya da kitap okumakla oyalardım.
Çünkü..
7 Eylül'de okuldan bi arkadaşım(reis) -birkadınbirekek adlı yazımdaki çocuk- face'de bi bağlantı paylaşmıştı. Bende beğenmiştim ve sonra yorumlar yazdık altına reisle. İkinci yuvamız fln oldu dedik. Çnk ondan önce de bi bağlantının altına yaklaşık 200 küsür yorum yazarak o bağlantıya yuvamız demiştik ve bu bağlantıyı Yavru Ceylan'ım paylaşmıştı. Sonuç olarak ona bu bağlantıdan bahsetmem gerekiyodu ve ben hiçbişi sölemedim. Üstelik hoşgeldinle beraber nerden buldun yolu diye bi soru yönelttim. O da haklı olarak gücendi tabi buna. Msn'de fln konuşamadığımız için yorumlarını okuyarak bu sonuca vardım ve hemen telefon ettim. Telefonu açtığında hafif soğuktu ama ordan burdan konuştuk işte. Zaten gözü fln mikrop kapmış . Ona da üzüldüm bilirim çnk o acıyı. Neyse sonra arama sebebimi söledim , o da biraz bozulduğunu fln söledi. Yani sanki bilerek haber vermemiş durumuna düştüm. Aslında haber vercektim ama yorumların bu kadar uzucağını düşünemedim. O yüzden öf aman boşver dedim kendi kendime. Hatta bi ara bağlantıya etiketleme yapabilsem onu etiketlicektim ama öle bişi yok işte. Tabi bunu ona sölemedim. Hani çok uzamasın konu ufak bişi yüzünden diye. Sonra hoşgeldin bile demedin birsürü laf ettin fln dedi. Sonra baktım aslında hoşgeldn demişim. Öyle işte. Küçücük bişi bile olsa kendimi kötü hissetmeme sebep oluyo. Çnk gerçekten sevdiklerimle bozuk olmak dayanamıcağım şeylerin en başında geliyor.Şimdi bana karşı hala kırgın mı yoksa her zamanki gibi affetti mi onu bile bilmiyorm. Msn'den ç.dışı yazmıştım cevap yazmamış , facede fln da bişiler yapmamış. Sanırım msn'e girmedi. Neyse bgn yazdıklarıma cevap verirse anlarım ne hissettiğini :/
Sonra tüm bunların üstüne dün de Rüzgar nickimin anlamanı sordu. Bende sölemek istemedim. -ikisoruyacevap yazımda olanlar- Geçerli nedenlerim olsa da pek bi işe yaramadı ve benim ondan hep bişiler sakladığımı , bu davranışımla birçok şeye taş koyduğumu fln söledi. Bende çok uzatmadım ve blog yazıp ona da okutcağımı orda merak ettiklerinin yanıtını alcağını söledim. Ve yazıyı okuduktan sonra herşey eskisi gibi oldu. Kendi biraz suçlu hissetti sanırım bana o kadar yüklendiği için. Sonuç olarak ben onun dediklerini unuttum ve normal devam ettik. Tabi ne kadar normal bilemicem çnk geçmiş konular tekrar açıldı.
Bunlarla baş etmek zorundayken üstüne bi de bgn abimle tartıştık. O da nickimin ne anlama geldiğini sordu ve ben de boş bulunup Rüzgar'a sor dedim. Tabi o da sinirlenip " Tmm bişi sormuyorum sana ." modunda çıktı msn'den. Bir sürü mesaj attım , özür diledim ama umursamadı. Hatta abi deme bi süre fln dedi.
Haklı.. Başından anlatmam lazımdı olanları. Ama onun da sevgilisiyle sorunları vardı üstüne öss derken hiç zamanı gelmedi. Şak diye de " Ben Rüzgar'ı seviyorum." diyemezdim ki. Gerçekten cesaretim yok buna.
Zor ..
Gerçekten zor.
Anlayış göstermesini beklerdim. Zaten yanlış anladı beni. Rüzgar sor dediğimde başımdan atmak istediğimi düşündü. Halbuki başımdan atmakla alakası yoktu. Dedim ya sadece utandım.
Ayrıca "Bundan sonra sen sadece Rüzgarına anlat olanları." gibisinden bi msj atınca sürekli aynı şeyi yaptığımı farkettim.. Sanırım ne zaman bişi sorsa hep aynı cevabı vermişim : Rüzgar'a sor.
En sonunda Rüzgar'ı sevdiğimi söledim. Bunu duyunca ne hissettiğimi düşünür dedim kendi kendime ama işe yaramadı. Zaten Rüzgar'dan dolayı da biliyomuş. Ama önemli olan benden duymasıydı..

İşte son bikaç saatim ..

İki soruya cevap.

Bir de seni başıma taç yapardım..

Nickimde yazıyo evet. Amaçsızca yazılmış bişey de değil kabul ediyorum. Hatta öyle bişey ki bu sadece tek bi amaca da yönelik değil. Yazmakla yazmamak arasında kaldığım da doğru. Ama sonuç olarak yazmam gerektiğini düşündüm ve yazdım. Yani belki de rahatlamak içindi. Kimseye gönderme yapmak amacında değildim desem de yalan olur heralde. O sözün kime gidiceği apaçık ortada çnk. Ama buna rağmen Rüzgar bana sorduğunda inkar ettim. Ya da inkar etmek zorunda kaldım. Çnk " O konu kapandı." demiştim ve tekrar açmak yersiz bi davranış olurdu. Hani son çare kendimi acındırım bari diyen kızlar vardır ya. İşte onlar gibi. Hiç hoşlanmam bu tür davranışlardan fakat şuan bulunduğum durum nefret ettiğim şeyin ta kendisi. Ne bi eksik ne bi fazla. İşte o yüzden inkar ettim.

Hem nasıl diyebilirdim ki ?
" Evet başıma taç yaptığım kişi sendin. Ama bir zamanlar.."

Yani bu söz söylenebilir mi ?
Söylenmez.
Söylenmemesi daha doğru bence. Çnk dilim dese bile kalbim demicek biliyorum. Yani gerçek olmayan bişeyi de sırf cevabını alsın diye sölemek çok saçma. Ama en azından okuyunca bişeyleri düşünmesini istemiş olabilirim. Dedim ya birden fazla amacım vardı diye..

Yazmam gerekiyodu ve yazdım . Belki de kalbim içindi. Ya da Rüzgar.. Bunun cevabını gerçekten bilmiyorum.
Tabi Rüzgar ne düşündüğümü bilmediği için bana sitem etti. Haklı evet. Sölemediğim için değil ama inkar ettiğim için haklı. Dediği gibi ikimiz de aptal değiliz ve o cümle bi mana taşıyodu. Ama kesinlikle ondan bişeyler saklamakla alakası yok. Bugüne kadar birçok şey paylaştık. Yine de bunun tek taraflı olduğunu ve benim bişiler sakladığımı söledi.
Peki şunu hiç düşündü mü ?
Benim sana "senden başka" anlatcak bişeyim var mıydı ?

Ve bu yazı senin içindi Rüzgar..
O iki sorunun cevabını alman içindi..

11 Eylül 2009 Cuma

mimlimimi.com ' x2


İki saattir -abartı tabiki- giriş yazısı düşünüyorum ama bi türlü bulamadım. En iyisi şak diye teşekkürle başlamak sanırım. Teşekkürler Bitter :)
Gerçi mimleyerek beni ve okuyucuları zahmete sokmana gerek yoktu çnk ikimizin yazcakları büyük ihtimalle aynı şeyler olcak . Ne de olsa aramızda çözemediğimiz bir bağ var asemcekw . Çözen olursa ödülüm yeni bir mim hahaha xD
1- Sizi ödüllendirene teşekkür edin.
2- Sizi ödüllendirenin blog linkini yayınlayın.
3- Ödülün logosunu yayınlayın
4- 7 yaratıcı bloggerı ödüllendirin
5- 7 bloğun linkini yayınlayın
6- Ödüllendirdiklerinizi haberdar edin.
7- Kendiniz hakkında 7 ilginç şey yazın.

+ 1-2-3 yapılmıştır. Görev başarıyla tamamlandı.
- Tamam.
Ve 4..

7 kişiyi nası çıkarıcam merak ediyorum. Ciddi merak ediyorum ve pek de umutlu değilim böhüü. Bu arada sıralamada en sonda olanlar lütfen sitem etmeyelim !
İşte Blogger Dünyasının 7 Harikası :


5 . madde de sanki 4 'ün yanında cevaplandı sanki O_o

6. için söz veremem cidden çok üşendim .

Ve beklenen an geldiiiiiii !!! Şakşaklar yükselsin lütfen.

  • Tek başıma yemek yemekten hiç ama hiiç ama hiiiiç hoşlanmam. Sırf bu yüzden okul dönüşünde anneme mutfakta oyalanması için yakarıyorum.
  • Eğer hava aydınlıksa uyumak benim için bi kabusa dönüşebiliyor. Bkz. Sahur sonrası.
  • Sinirlendiğim zamanlarda uyurum. Üzgün olduğum zamanlar da buna dahil tabi.
  • Rulokat yemeye doyamam .
  • Odam topluyken bile kalabalık olmalıdır. Tenha bi evden cidden hoşlanmıyorum
  • Çok zor susarım. Okulda millet nerdeyse yanında damacana getircek ben bi şişeyi bile bitiremiyorum.
  • Bi de serviste milletin dırdırına , taşlı yollara , kulağımdaki mp3 ve kucağımdaki kitaplara rağmen çok rahat uyurum. Hatta sırf bu yüzden geçen sene 9. sınıf olan bi çocuk bana Uyuyan Güzel lakabını takmıştı. Hahaha.

Biri beni durdursun yoksa maddeler 7 değil 77 tane olcak . Bu arada kendimi baya iyi tanıyomuşum . Dimi ?


Saygılar efenim.

9 Eylül 2009 Çarşamba

Bir Kadın ve Bir Erkek.


Başka birine akıl vermek çok kolay..
Seni üzen birini unut demek..
Aklını kullanamayıp hala yaşadıklarının etkisinde kalmaya devam edenlere sitem dolu laflar etmek..
'Unutamıcam diye birşey yoktur.' cümlesini diğer insanlara inatla kabul ettirmeye çalışmak..
Herşeye rağmen güçlü olmasını ve hayata kaldığı yerden devam etmesini söylemek..

Hepsi çok kolay gerçekten..
Ve aynı zamanda çok boş.
Bikaç saat önce tüm bu lafları yeni yeni konuşmaya başladığımız bi arkadaşıma söylerken buldum kendimi. Israrla kabul etmedi ve ben buna rağmen devam ettim.. Aslında söylediklerime ben de inanmıyodum. Ama söylemekten de vazgeçmedim.
Belki o kabul ederse bende kabul ederdim.
İnanırdım kendime başka bi yol çizmem gerektiğine..
Birimizden biri yaşadıklarını geride bırakıp adım atsa belki diğerimiz de arkasından gidicektik. Ama yapamadık.
Yapmamız gerekenleri ama yapamadıklarımızı bildiğimiz halde durumu kabullenmiş görünmenin en iyisi olduğunu ve acımızı yaşamayı tercih etmiştik.
Tek farkımız bizi üzen kişilerdi..

O bi kız için acı çekerken, ben tam tersi bi erkek için bu haldeydim..
İkimizde bu kişileri yakında tanıyoduk ama farkında değildik.. Ya da sadece o farkında değildi. Çnk ben onu üzen kişinin kim olduğunu Rüzgar sayesinde biliyodum. Ama o beni üzenin yakın arkadaşlarından biri olan Rüzgar olduğunu bilmiyodu..
Ve bilmicek de..

Çnk o konu kapandı.

...


+ Özür dilerim..
- Özür dilicek bişi yaptın da bnm mi haberim yok ?
+ Var Uykulu Su..
- Hmm.. Neymiş ?
+ Seni reddettim.. Affet beni.
- Önemli değil Rüzgar.. O konu kapandı.

+ Peki..
Ve herşeye rağmen gülümsemeye çalışırsın..

- =)

Aradan sadece bir dakika geçtikten sonra :

+ Uykulu Su ?
- Efendim ?
+ Bitanem.. İyiki varsın.. Muah.. Seni çok seviyorum ben. Çok..
- Sende iyiki varsın Rüzgar. İyiki varsın.. Bende seni çok seviyorum. Muah..

Affetmeli miyim seni Rüzgar ?
Gerçekten hakediyo musun bunu ?
İnan bilmiyorum..
Ama o konu artık kapanmalı.
Ve bu konuşmanın üstüne bir daha açılmamalı.