27 Eylül 2009 Pazar

Hangi Sınıf Hangi Katta ?

İki senedir 1. katta kantinin dibindeki sınıfta okumaktan cidden sıkılmıştım. Müdür de bunu anlamış olmalı ki 2 kat birden yukarı fırlattı beni.
3. katta koridorun taaaaaa en sonundayız.
Dışladı mı naptı anlamıyorum ki.
Üstelik 12 lerin arasındaki tek 11 bizim sınıf lağn.
Hadi onu geçtim.
11 ler arasındaki tek 12. sınıf da Rüzgarların sınıfı.
Şans mı bu ?
Hadi onu da geçtim.
Eğer bölüm değiştirmeseydim şuan Rüzgarla yan yana sınıflarda okuyo olcaktım.
İlk günüme damga vuran şey bu oldu işte.

19 Eylül 2009 Cumartesi

Mübarek olmak xD

Abimle Kadir Gecesi'nde barıştık.
Günün anlam ve önemini belirten kısa bi mesaj attım ve cevap o kadar da kısa olmadı.
Böyle bi günde öptüm bile onu. Sonra o da öptü fln.
Hatta ben onu öpersem cennete , o beni öperse cehenneme gidermiş.
Cayır cayır yakıcan beni dedi asekljlkjcfrew.
Ne mübarek insalarız be !
Helal olsun bize xD

17 Eylül 2009 Perşembe

Teyze-Rüzgar konuşması & hiiiiğ modu

Evet.
Ve yine evet.
Evet evet .
Eveeeet Rüzgarla teyzem msn'de konuştu. Hani beklenen an sonunda gerçekleşti falan demek isterdim ama pek de öle olmadı. Sanırım bu konuşmadan mutlu olan tek kişi teyzem. Çnk şuana kadar bu konuyla ilgili düşüncelerini sadece dinledim. Ama teyzem bunları uygulamamı da istedi . Ve ben umursamadığımdan o da Rüzgar'la konuşmayı tercih etti.

Odama geldiğimde Rüzgar'ın konuşma penceresini açmış , başka şeylerle ilgileniyodu. Ve gözlerimizle konuştuktan sonra Rüzgar'a çok da sıcak olmayan bi ifadeyle - nasılsınız Rüzgar bey - merhaba demeyi tercih etti. Tabi ben de - her ne kadar teyzemin bizde ve pc başında olduğunu bilsede- msj attım. Sıradan bi merhaba konuşmasından çok teyzemin sinirinin bir kısmını dışa vurduğu bi tanışma oldu. Konuya nerden nasıl geldiler tam hatırlamıyorum ama gençlerin gelecekle ilgili karamsarlıklarından kaderimizi kendimizin çizebiliceğine kadar geniş bi konu üzerinde konuşmayı tercih ettiler. Başlarda çok anlaşamasalar da son olarak ortak bi nokta bulup benim de ısrarlarımla fazla uzatmayıp konuyu kapadılar. Tabi kapanan sadece bu konu oldu. Çnk daha sonraki konuşmama tamamen Rüzgar ve benimle ilgiliydi. Başlarda teyzemin tepkileriden korktuğumdan sadece yusuflamıştım ama bu konuşma üzerine hem duygusal moda bağladım , hem de bazı şeylerle yüzleşmek zorunda kaldım . Zaten çoğu zaman okumamaya çalıştım ne yazdıklarını tabi dayanamadım.
Bu konunun açılmasına teyzemin başta Rüzgar'a benim ondan çok bahsettiğimi sölediği cümle sebep oldu. Çnk Rüzgar şakayla karışık kendisinden nasıl bahsettiğimi sordu ve o an teyzemin beklediği andı. Teyzem Rüzgar'a cevap olarak " Çok da iyi olduğunu söylemicem." dedi ve ben o an atlayım o zman modunda pencereden kafamı uzatıp derin bi nefes aldım. Çnk korktuğum anın adım adım geldiğini hissediyordum. Yatağımda pikeme sarınık bi halde bağdaş kurup iki karış suratla yazdıklarını okumaya başladım.
Ve vardıkları ortak nokta : Rüzgar'ın varlığının beni üzmesi oldu.

Bunu Rüzgar kendisi de kabul etti. Sonra teyzem benim halimi görüp konuşmayı sonlandırdı. Ama Rüzgar herşeye rağmen teyzemle tanıştığına mennun olduğunu belirtti.
Tüm bunlara rağmen bu konuşma ile Rüzgar'ı bir kere de tanıdığımı anladım. Çnk o herşeye rağmen saygızlık yapmadı ve 30 yaşında bi insanla bile rahat iletişim kurabildi. Hem tüm dürüstlüğünü konuşmaya yansıtarak.. Hoş insan olucam diye yalakalık yapmayarak..
İşte benim Rüzgarım..
Sana olan sevgim başkaları ne yaparsa yapsın bitmicek.
Bu sadece benim elimde..
Yüreğimde..

15 Eylül 2009 Salı

07.14

  • Başlık sabah haberlerini çağrıştırdı birden.
  • Hala uyuyamadım. - Sabahın köründe bu yazıyı yazmamdan anlaşılcak olması umrumda değil çnk uyuyamadım diye haykırmak istiyorum.-
  • Dün sabah da uyuyamamıştım zaten.
  • Üstelik dün sabah 3 test çözdün lağn.- Tabiki Türkçe.-
  • Bi de dün sabah günlüğümü okumuştum baştan sona.
  • Bu sabah dünkü gibi aktif değilim.
  • Metal bozuk paramı kırmızı ojeyle boyadım.
  • Birazdan babam kalkıcak.
  • Harry Potter'ın 5. kitabı hala bitmedi.
  • Şuan birisi arabasını uzaktan kumandayla açtı.
  • Evet babamın kalkmasına dakikalar kaldı.
  • Babamla anılarımızı hala bloğa yazmadığımı farkettim.
  • Teyzem bizde kalıyo çok mutluyum.
  • Bu arada Rüzgar'la teyzem msn'de konuştu. Resmen altıma sıçıcaktım. Bi de bundan önceki yazımda "Rüzgarla ne zaman fazlasıyla iyi olsak o zamn bişeyler ters gidiyor. " demiştim. Cidden öle oldu.
  • Rüzgar ve teyzem ikilisini ayrı bi kategoride sunucam .
  • Öf çok gerzek bi yazı oldu.
  • En iyisi babam uyanmadan yatım.
  • Cidden sorunlu bi yazı oldu.
  • Yontulmamış odun parçasını kalem niyetine kullanmak isteyen insanlardan mı oldum ne ? Çnk yazım cidden iğrenç oldu.
  • Bu arada apartman kapısı tekrar açıldı. Her kimsen hayırlı işler.

At kendini pencereden.

Cidden kendimi pencereden atmam lazım. Son günlerde " kaş yaparken göz çıkarım da boşa gitmesin bari " modundayım. Hayatımdaki önemli 3 kişilikle de kavga edip 2 siyle eski halime döndükten sonra hala daha 1 iyle bozuk olduğumdan ruh halim henüz kendine gelemedi.
Yavru Ceylan'ımla en sonunda msn'de konuşabildik. Aramız eskisi gibiydi. Hatta facedeki yorum konusu açılmadı bile. Ama insan bazen hiç yapmıcağı şeyleri yapabiliyo ve karşı taraf da hiç takmıcağı şeyleri sorun edebiliyor. Tabi tüm bunlar sizin aranıza girmiyosa gerçek dost olduğunuz ortaya çıkıyor. Ve evet biz Yavru Ceylan'ımla gerçek dostuz.
Rüzgar'la da fazlasıyla iyiyiz. Ama hep bu kadar iyi olduktan sonra bişeyler ters gidiyo ve bozuşuyoruz. Umarım öle olmaz.
Abimle aramız tam düzelmeden ben daha da beter sıçtım. Yani sıçtım ifadesi gerçekten doğru bi kullanımda şuan. Face'de okey oynarken renkli olmasın istedim. Rüzgar da abime sordu . O da hyr dedi ben ısrar ettim derken " sadece bişi istemiştim :( " dedim. O da " Bende senden istemiştim." diyerek lafı oturttu. " Tmm sustum." dedim ve konu kapandı . Sonra bana bişi demediler zaten. Ortaya laf attı sürekli abim. Ben öylesine cevap verince suskun oyuncu modlarındayım diye takıldı. Gördüm ama aynı zamanda Yavru Ceylanımla konuştuğumdan-onla da hafif bozuk olduğumuzdan geç cvp yazmak istemedim çnk- yazamadım. Daha doğrusu yazdığımda geç kalmıştım.. Çnk ikinci defa Uykulu Su ! demişti ve ben de pardon msn'e dalmışım diyerek daha da beter takmadığımı -ki alakası yok- gösterdim. Sonra " Siz konuştuğunuz için bölmek istemedim." fln desem de bi işe yaramadı. Çıkarken de takmayanlara da bb diyerek tepkisini koydu. Msn'den " Görüşürüz :/ " dedim. Umrumda değil dedi ve çıktı.
Bugün de konuşamadık zaten. Hala sinirli mi bilmiyorum :/
Umarım onla da düzeliriz..
Çnk ona abi diyebilmeyi çok özledim..

12 Eylül 2009 Cumartesi

7 Eylül ve sonrası ..


İnsanın hayatı sadece 48 saat içinde tersine dönebilir mi ?
Evet dönebiliyomuş.
Bunu anladım bgn..
Hayatımda en çok değer verdiğim insanlardan 3üyle de tartıştım. Şuan imkanım olsa 7 Eylül'e dönmeyi çok isterdim. Ve o günden sonra face, msn ve telefon üçlüsünden uzak durup kendimi uykuyla ya da kitap okumakla oyalardım.
Çünkü..
7 Eylül'de okuldan bi arkadaşım(reis) -birkadınbirekek adlı yazımdaki çocuk- face'de bi bağlantı paylaşmıştı. Bende beğenmiştim ve sonra yorumlar yazdık altına reisle. İkinci yuvamız fln oldu dedik. Çnk ondan önce de bi bağlantının altına yaklaşık 200 küsür yorum yazarak o bağlantıya yuvamız demiştik ve bu bağlantıyı Yavru Ceylan'ım paylaşmıştı. Sonuç olarak ona bu bağlantıdan bahsetmem gerekiyodu ve ben hiçbişi sölemedim. Üstelik hoşgeldinle beraber nerden buldun yolu diye bi soru yönelttim. O da haklı olarak gücendi tabi buna. Msn'de fln konuşamadığımız için yorumlarını okuyarak bu sonuca vardım ve hemen telefon ettim. Telefonu açtığında hafif soğuktu ama ordan burdan konuştuk işte. Zaten gözü fln mikrop kapmış . Ona da üzüldüm bilirim çnk o acıyı. Neyse sonra arama sebebimi söledim , o da biraz bozulduğunu fln söledi. Yani sanki bilerek haber vermemiş durumuna düştüm. Aslında haber vercektim ama yorumların bu kadar uzucağını düşünemedim. O yüzden öf aman boşver dedim kendi kendime. Hatta bi ara bağlantıya etiketleme yapabilsem onu etiketlicektim ama öle bişi yok işte. Tabi bunu ona sölemedim. Hani çok uzamasın konu ufak bişi yüzünden diye. Sonra hoşgeldin bile demedin birsürü laf ettin fln dedi. Sonra baktım aslında hoşgeldn demişim. Öyle işte. Küçücük bişi bile olsa kendimi kötü hissetmeme sebep oluyo. Çnk gerçekten sevdiklerimle bozuk olmak dayanamıcağım şeylerin en başında geliyor.Şimdi bana karşı hala kırgın mı yoksa her zamanki gibi affetti mi onu bile bilmiyorm. Msn'den ç.dışı yazmıştım cevap yazmamış , facede fln da bişiler yapmamış. Sanırım msn'e girmedi. Neyse bgn yazdıklarıma cevap verirse anlarım ne hissettiğini :/
Sonra tüm bunların üstüne dün de Rüzgar nickimin anlamanı sordu. Bende sölemek istemedim. -ikisoruyacevap yazımda olanlar- Geçerli nedenlerim olsa da pek bi işe yaramadı ve benim ondan hep bişiler sakladığımı , bu davranışımla birçok şeye taş koyduğumu fln söledi. Bende çok uzatmadım ve blog yazıp ona da okutcağımı orda merak ettiklerinin yanıtını alcağını söledim. Ve yazıyı okuduktan sonra herşey eskisi gibi oldu. Kendi biraz suçlu hissetti sanırım bana o kadar yüklendiği için. Sonuç olarak ben onun dediklerini unuttum ve normal devam ettik. Tabi ne kadar normal bilemicem çnk geçmiş konular tekrar açıldı.
Bunlarla baş etmek zorundayken üstüne bi de bgn abimle tartıştık. O da nickimin ne anlama geldiğini sordu ve ben de boş bulunup Rüzgar'a sor dedim. Tabi o da sinirlenip " Tmm bişi sormuyorum sana ." modunda çıktı msn'den. Bir sürü mesaj attım , özür diledim ama umursamadı. Hatta abi deme bi süre fln dedi.
Haklı.. Başından anlatmam lazımdı olanları. Ama onun da sevgilisiyle sorunları vardı üstüne öss derken hiç zamanı gelmedi. Şak diye de " Ben Rüzgar'ı seviyorum." diyemezdim ki. Gerçekten cesaretim yok buna.
Zor ..
Gerçekten zor.
Anlayış göstermesini beklerdim. Zaten yanlış anladı beni. Rüzgar sor dediğimde başımdan atmak istediğimi düşündü. Halbuki başımdan atmakla alakası yoktu. Dedim ya sadece utandım.
Ayrıca "Bundan sonra sen sadece Rüzgarına anlat olanları." gibisinden bi msj atınca sürekli aynı şeyi yaptığımı farkettim.. Sanırım ne zaman bişi sorsa hep aynı cevabı vermişim : Rüzgar'a sor.
En sonunda Rüzgar'ı sevdiğimi söledim. Bunu duyunca ne hissettiğimi düşünür dedim kendi kendime ama işe yaramadı. Zaten Rüzgar'dan dolayı da biliyomuş. Ama önemli olan benden duymasıydı..

İşte son bikaç saatim ..

İki soruya cevap.

Bir de seni başıma taç yapardım..

Nickimde yazıyo evet. Amaçsızca yazılmış bişey de değil kabul ediyorum. Hatta öyle bişey ki bu sadece tek bi amaca da yönelik değil. Yazmakla yazmamak arasında kaldığım da doğru. Ama sonuç olarak yazmam gerektiğini düşündüm ve yazdım. Yani belki de rahatlamak içindi. Kimseye gönderme yapmak amacında değildim desem de yalan olur heralde. O sözün kime gidiceği apaçık ortada çnk. Ama buna rağmen Rüzgar bana sorduğunda inkar ettim. Ya da inkar etmek zorunda kaldım. Çnk " O konu kapandı." demiştim ve tekrar açmak yersiz bi davranış olurdu. Hani son çare kendimi acındırım bari diyen kızlar vardır ya. İşte onlar gibi. Hiç hoşlanmam bu tür davranışlardan fakat şuan bulunduğum durum nefret ettiğim şeyin ta kendisi. Ne bi eksik ne bi fazla. İşte o yüzden inkar ettim.

Hem nasıl diyebilirdim ki ?
" Evet başıma taç yaptığım kişi sendin. Ama bir zamanlar.."

Yani bu söz söylenebilir mi ?
Söylenmez.
Söylenmemesi daha doğru bence. Çnk dilim dese bile kalbim demicek biliyorum. Yani gerçek olmayan bişeyi de sırf cevabını alsın diye sölemek çok saçma. Ama en azından okuyunca bişeyleri düşünmesini istemiş olabilirim. Dedim ya birden fazla amacım vardı diye..

Yazmam gerekiyodu ve yazdım . Belki de kalbim içindi. Ya da Rüzgar.. Bunun cevabını gerçekten bilmiyorum.
Tabi Rüzgar ne düşündüğümü bilmediği için bana sitem etti. Haklı evet. Sölemediğim için değil ama inkar ettiğim için haklı. Dediği gibi ikimiz de aptal değiliz ve o cümle bi mana taşıyodu. Ama kesinlikle ondan bişeyler saklamakla alakası yok. Bugüne kadar birçok şey paylaştık. Yine de bunun tek taraflı olduğunu ve benim bişiler sakladığımı söledi.
Peki şunu hiç düşündü mü ?
Benim sana "senden başka" anlatcak bişeyim var mıydı ?

Ve bu yazı senin içindi Rüzgar..
O iki sorunun cevabını alman içindi..

11 Eylül 2009 Cuma

mimlimimi.com ' x2


İki saattir -abartı tabiki- giriş yazısı düşünüyorum ama bi türlü bulamadım. En iyisi şak diye teşekkürle başlamak sanırım. Teşekkürler Bitter :)
Gerçi mimleyerek beni ve okuyucuları zahmete sokmana gerek yoktu çnk ikimizin yazcakları büyük ihtimalle aynı şeyler olcak . Ne de olsa aramızda çözemediğimiz bir bağ var asemcekw . Çözen olursa ödülüm yeni bir mim hahaha xD
1- Sizi ödüllendirene teşekkür edin.
2- Sizi ödüllendirenin blog linkini yayınlayın.
3- Ödülün logosunu yayınlayın
4- 7 yaratıcı bloggerı ödüllendirin
5- 7 bloğun linkini yayınlayın
6- Ödüllendirdiklerinizi haberdar edin.
7- Kendiniz hakkında 7 ilginç şey yazın.

+ 1-2-3 yapılmıştır. Görev başarıyla tamamlandı.
- Tamam.
Ve 4..

7 kişiyi nası çıkarıcam merak ediyorum. Ciddi merak ediyorum ve pek de umutlu değilim böhüü. Bu arada sıralamada en sonda olanlar lütfen sitem etmeyelim !
İşte Blogger Dünyasının 7 Harikası :


5 . madde de sanki 4 'ün yanında cevaplandı sanki O_o

6. için söz veremem cidden çok üşendim .

Ve beklenen an geldiiiiiii !!! Şakşaklar yükselsin lütfen.

  • Tek başıma yemek yemekten hiç ama hiiç ama hiiiiç hoşlanmam. Sırf bu yüzden okul dönüşünde anneme mutfakta oyalanması için yakarıyorum.
  • Eğer hava aydınlıksa uyumak benim için bi kabusa dönüşebiliyor. Bkz. Sahur sonrası.
  • Sinirlendiğim zamanlarda uyurum. Üzgün olduğum zamanlar da buna dahil tabi.
  • Rulokat yemeye doyamam .
  • Odam topluyken bile kalabalık olmalıdır. Tenha bi evden cidden hoşlanmıyorum
  • Çok zor susarım. Okulda millet nerdeyse yanında damacana getircek ben bi şişeyi bile bitiremiyorum.
  • Bi de serviste milletin dırdırına , taşlı yollara , kulağımdaki mp3 ve kucağımdaki kitaplara rağmen çok rahat uyurum. Hatta sırf bu yüzden geçen sene 9. sınıf olan bi çocuk bana Uyuyan Güzel lakabını takmıştı. Hahaha.

Biri beni durdursun yoksa maddeler 7 değil 77 tane olcak . Bu arada kendimi baya iyi tanıyomuşum . Dimi ?


Saygılar efenim.

9 Eylül 2009 Çarşamba

Bir Kadın ve Bir Erkek.


Başka birine akıl vermek çok kolay..
Seni üzen birini unut demek..
Aklını kullanamayıp hala yaşadıklarının etkisinde kalmaya devam edenlere sitem dolu laflar etmek..
'Unutamıcam diye birşey yoktur.' cümlesini diğer insanlara inatla kabul ettirmeye çalışmak..
Herşeye rağmen güçlü olmasını ve hayata kaldığı yerden devam etmesini söylemek..

Hepsi çok kolay gerçekten..
Ve aynı zamanda çok boş.
Bikaç saat önce tüm bu lafları yeni yeni konuşmaya başladığımız bi arkadaşıma söylerken buldum kendimi. Israrla kabul etmedi ve ben buna rağmen devam ettim.. Aslında söylediklerime ben de inanmıyodum. Ama söylemekten de vazgeçmedim.
Belki o kabul ederse bende kabul ederdim.
İnanırdım kendime başka bi yol çizmem gerektiğine..
Birimizden biri yaşadıklarını geride bırakıp adım atsa belki diğerimiz de arkasından gidicektik. Ama yapamadık.
Yapmamız gerekenleri ama yapamadıklarımızı bildiğimiz halde durumu kabullenmiş görünmenin en iyisi olduğunu ve acımızı yaşamayı tercih etmiştik.
Tek farkımız bizi üzen kişilerdi..

O bi kız için acı çekerken, ben tam tersi bi erkek için bu haldeydim..
İkimizde bu kişileri yakında tanıyoduk ama farkında değildik.. Ya da sadece o farkında değildi. Çnk ben onu üzen kişinin kim olduğunu Rüzgar sayesinde biliyodum. Ama o beni üzenin yakın arkadaşlarından biri olan Rüzgar olduğunu bilmiyodu..
Ve bilmicek de..

Çnk o konu kapandı.

...


+ Özür dilerim..
- Özür dilicek bişi yaptın da bnm mi haberim yok ?
+ Var Uykulu Su..
- Hmm.. Neymiş ?
+ Seni reddettim.. Affet beni.
- Önemli değil Rüzgar.. O konu kapandı.

+ Peki..
Ve herşeye rağmen gülümsemeye çalışırsın..

- =)

Aradan sadece bir dakika geçtikten sonra :

+ Uykulu Su ?
- Efendim ?
+ Bitanem.. İyiki varsın.. Muah.. Seni çok seviyorum ben. Çok..
- Sende iyiki varsın Rüzgar. İyiki varsın.. Bende seni çok seviyorum. Muah..

Affetmeli miyim seni Rüzgar ?
Gerçekten hakediyo musun bunu ?
İnan bilmiyorum..
Ama o konu artık kapanmalı.
Ve bu konuşmanın üstüne bir daha açılmamalı.

29 Ağustos 2009 Cumartesi

Okey oyuncusundan yeni bir mail aldınız.

Face'de Rüzgar ve Çöpten Kız'la okey oynamaya baya alıştım sanırım.. İlk tekliflerini isteyerek kabul etmemiştim ama dün gecekini isteyerek kabul ettim. Çnk bazı şeyler içimde kalmıştı ve suyu yüzüne çıkarmam gerekiyodu (!)
Bu sefer okeyde ikisi eş oldu.. Benim karşıma başka birisi geldi ki çok fazla taktığımı da söyleyemicem. Hatta baya iyi bi ortak olduk çnk genelde kazanan biz olduk. Hatta ben açtıkça Rüzgar " Ooo aştın kendini ." fln yaptı. Bende "Hep öleydim de dün keyfim yoktu ondan açamadım . " fln dedim. Çöpten Kız da bitemedi. Sonra ben bi ara üst üste iki kere açtım ve bunun da üstüne Rüzgarla aynı anda aynı şeyi yazdık. Rüzgar " Sanırım uğursuzluk bendeymiş karşıma gelen açamıyo xD " derken bende " Rüzgar sanırım uğursuzluk sendeymiş bak bgn açtım ." dedim. Gülüştük fln ..
Sonra benim eşim ona dediğim " İyi bi çift olduk . " türünden lafları çok fazla gözünde büyütüp " İstersen biriniz face'den ekleyin yine beraber oynarız ." dedi. Ee ben eşi olduğum için bu teklifi üstüme almak zorunda kaldım ve " Yok önemli değil buralarda karşılaşırız yine. " diyerek geçiştirmeye çalışırken Rüzgar " Dostum istersen beni ekle . " dedi. Çocuk da kabul etti. Sonra msn'den Rüzgar'a hayatımı kurtardın diyerek teşekkür ettim. O da ne demek dostum gibisinden sırıttı. Ve tekrar okey masasına geldiğimizde bayan bi eş aramaya başladım. Hahaha xD Tabi bulamadım orası ayrı .
Sonra bi ara Rüzgar rahatsızlandı ama Çöpten Kız'a söylemedi. İçeri gitti biraz kendine geldikten sonra tekrar oynamaya başladık. Bu sefer Rüzgarla ben eş olduk çnk Çöpten Kız kendi arkadaşını almıştı oyuna. Rüzgarın sinir katsayısının tavana çıktığı geçen gece tartışmalarına sebep olan kız rakibi olmuştu. Evet bu kız o kızdı.. Ee durum böyle olunca Rüzgar baya hırslandı .. Ee doğal olarak bende.. 3 el oynadık ve üçünü de biz aldık . Rüzgar'a " Dün için kendimi affettirdim mi ? Hiç bitememiştim ya o bakımdan xD " dedim. O da " Fazlasıyla dostum xD " dedi ve mutlu sona bağladık..

Sonuç olarak herkes alması gereken msjı aldı :
* Ben , hem Çöpten Kız'a hem de Rüzgar'a uğursuz olmadığımı kanıtladım..
* Merve kazanamayarak herşeyin okeyden ibaret olmadığını , hayatta bazı şeylerin -mesela bir çiftin mutluğunun- daha öncelikli olduğunu görmüş oldu.
Tabi anlayana..

Son yazdıklarım da tıpkı Desperate Housewives 'ın bölüm sonu gibi oldu xD

28 Ağustos 2009 Cuma

İki kız..

Karşılaştırma yapmaktan hiç hoşlanmam ama bazı şeyler insanı bu noktaya getirebiliyor.. Ve o insan bunun sonucunda bazı şeyleri içine atmaktan yorulabiliyor..
Dün gece okey oynarken Rüzgar saat 2 gibi çıkıcağını söyledi. Sınav temposuna ve belli bir düzene girdi. Sabahlama eylemini bir yıllığına rafa kaldırmak zorunda kaldı.. Ama Çöpten Kız bunları anlamamakta kararlı..
Rüzgar'a msn'de biraz daha kalmasını söylemiş ve Rüzgar da kendisiyle konuşmak istediği için böyle bişeyi teklif etti diyerek kabul etmiş. Fakat Çöpten Kız'ın onu tutma sebebi arkadaşının face'de okeyde olması ve sahura kadar oturmak istemesinden kaynaklıymış. Kısaca Rüzgar'ı istediğinden değil.. Rüzgar da bunu anlayınca tartışmaya başladılar ve konu oruç tutmamasına kadar geldi.. Çöpten Kız için ramazan ayı çok önemliymiş ve Rüzgar'ın da oruç tutmasını istiyomuş. Tutmaması ona birisini (!) hatırlatıyomuş .

Rüzgar okey oynarken saat 2 gibi çıkıcam dediği ve saat 2'yi geçtiği halde çıkmadığı için " Yatmıyo musun Rüzgar ? " şeklinde bir soru yönelttim. Tüm bu olanlar henüz patlak vermediği için sadece " Birazdan çıkıcam. " dedi. Zaman ilerdikçe Rüzgar'ın Çöpten Kız için msn'de kaldığını düşündüm ve o yüzden hiç bişi demedim. Rahat rahat konuşsunlar diye de Rüzgar'a çocuk gibi hadi yat artık dememek için kendimi frenledim. Sonrasında da olaylar patlak verdi zaten.
Oruç konusunda da Rüzgar tutmuyorum dediği zaman sebebini sordum ve fenalaşırım cevabını verdiğinde haklı olduğunu , tutmamasının kendi sağlığı açısından daha iyi olduğunu söyledim. Tutmadığı zamanlar bile çoğu kez baygınlık geçirmiş ve 18 yaşına gelmiş bi insana tercihlerini ben yaptıramam. Ve oruçluyken bi yerlerde fenalaşıp oraya yığılmasını istemem. Hele ki öss temposunua bu kadar ayak uydurmuşken..
Geçen gece mesajlaşırken de bana halletmem gereken bişiyi ve sızmak üzere olduğunu söyledi . Bende istediği şeyi yapıcağımı , rahat uyumasını , cvp atmasına gerek olmadığını söyledim ve iyi geceler öpücüğü gönderdim. Cvp atma dedim çnk sabah erken kalktığını ve o sırada uykusu olduğunu biliyodum. Gereksiz yere uyanık kalmasını istemedim..

Demek istediğim şu :

*O bencilce Rüzgar'a biraz daha msn'de kalmasını söylerken ben uyuması gerektiğini düşündüm..
*O bencilce sırf kendisine birilerini hatırlatıyo diyerek Rüzgar'ın sağlığını hiçe sayarken ben Rüzgar için endişelenerek oruç tutmamasının en iyisi olduğunu söyledim..
*O sürekli bencilce öss öğrencisi olan bi insandan msj beklerken ben daha çok uyumasını düşünerek attığım mesaja karşılık bile istemedim..

İşte Çöpten Kızla aramızdaki fark..


Rüzgar'ı gerçekten düşünen ve düşündüğünü zanneden iki kız..
Ve Rüzgar'ı asıl hakkeden ve hakkettiğini zanneden iki kız ..




27 Ağustos 2009 Perşembe

Face'de okey oynamak

Saat 1 sularında Çöpten Kız okey oynayalım diye tutturdu. Ben de havamda değilim fln deyip atlatmaya çalıştım ama Rüzgar da oyna diyince kıramadım oynadım. Bi de dün gece de okey oynamıştım . Rüzgar da biliyo tabi bunu. Bizimle oynamıyosun triplerinde konuştu. Kabul etmek zorunda kaldım bende :/
Çöpten Kız'ın masasına oturdum. Karşıma Rüzgar geldi.. Ama kesinlikle ayarlanmış bişi değildi. Ve Rüzgarla eş olduk.. Zaten bunun daha ötesine geçemicez ki..
Onlarla okey oynamak istemedim çnk aynı ortamda bulunduğumuz her an acı çekiyorum..
Yaşadıklarım geliyo aklıma ..
İlerde olmasını istediklerim..
Olmıcağını bildiklerim..
Ve okey oynamaya başladıktan sonra yine aynı şeyler oldu.. Rüzgar her bitişinde " Bu senin içindi aşkım :) " dedi Çöpten Kız'a .
Ben hiç bitemedim..
Hep bitsem nolcaktı ki.. ?
Rüzgarım bu senin içindi diyebilcek miydim ..
Rüzgar bu düşüncelerle boğuştuğumu bilmeden şakasına " Bi daha benim eşim olma xP " gibisinden konuştu. Ve şaka olduğunu bildiğim halde o bile dokundu bana.. Bıraksaydın da bari onun keyfini çıkarsaydım Rüzgarım..
Çöpten Kız da bitemeyince bana takıldı. " Sen uğursuz geldin xP " fln dedi . Bende " Siz ısrar ettiniz keyfimden mi geldim. Hem niye uğursuz diyosun ki aşkta kazanın diye uğraşıyorum işte. Daha ne istiyosun :) " gibisinden konuştum.. Ama onları söylemek hiç bu kadar kolay olmadı.. Karşımda Rüzgar ve yanımda Çöpten Kız varken ne kadar kolay olabilir ki .. Rüzgar anladı bence ne demek istediğimi.. Sessiz kalmadı ama anladı..

Keşke sonsuza kadar eşin olabilsem Rüzgarım..
En kötü günlerinde elini tutabilsem..
Ve en mutlu anlarımı seninle paylaşabilsem..

Sence de güzel olmaz mıydı ..?

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Sonuç olarak..

İnsanın içinden duyguları sökülüp atılabilir mi ?
Yaşadıkları onu bu raddeye getirebilir mi ?
Gerçekten böyle bişey mümkün olabilir mi ?

Sanırım evet..
Şuan gerçekten hissizleştim.
Rüzgarla Çöpten Kız kaldıkları yerden tekrar devam etmeye başladılar bu gece.
Ve garip olan bunun bana acı vermemiş olması.

Belki kendimi buna hazırlamış olduğumdan ..
Ya da mantığımla hareket etme vaktinin gelmiş olduğunu kabullenmemden kaynaklıdır.

Sonuç olarak ..
Mutluluklar :)

22 Ağustos 2009 Cumartesi

Dökülsün be !

Güya galeta dökülmesin diye elime tabak aldım.
Annem temizlik yaptı ya hemen sıçmayım temiz ortama dedim.
Ama tabağı cd'liğin üstüne koymaya çalışırken elimden kaydı ve masamın üstüne döküldü.
Demek ki neymiiiiiiiiiiiş ?
Bi şey pislenmesin ammaaan temiz kalsın demicekmişin !
Duydun mu anne ?

"E"ngelledim


"E"mrah'ı msn'den engelledim. Evet yaptım bunu. Yapmam gerekiyodu. Sevmiyorum onu . Sevemedim. Olmuyo. Kimse Rüzgar'ın yerini tutmuyo..

Bunu Rüzgar'a da söledim :
" Yalandı. Seni unutabilmek için kendimi başkasını sevmeye zorladım.." dedim.

Baştan beri bi hataydı.. Kabullenmedim.
Tek çıkış yolunun bu olduğunu zannettim..
Ama ne çıkış yoluna ulaşabildim ne de eski yerime dönebildim..

Belki şimdi Emrah'a da bir özür borçluyum. Ona ümit vermedim ama bu kendi düşüncem. Konuştuğumuz için belki o başka düşünmüştür. İşte o yüzden şuan yapabilceğim tek şey buydu. Benden daha fazlasını beklemesin. Yapmam. Ama belki bi kere sadece bi kere engelini kaldırırım ve konuşurum. Bu kadarını haketti sanırım.

Tüm bu olanlara Rüzgar " Ah be Uykulu Suyum naptın sen.." dedi. Ve bir daha asla birine gerçekten bişiler hissetmediğim sürece adım atmamamı söyledi..

Zaten artık istesem de adım atamam.
Attığım tüm adımlar beni sana getiriyor Rüzgar..

Ne kadar izini kaybettirmeye çabalasan da asla kalbimdeki izlerin silinmicek.

21 Ağustos 2009 Cuma

Tane tane kes.


Şu kestane şekerine bayılıyorum lağn.
Kestaneeeeee tane tane kes-taneeeeee.
Slogan bile yaptım. O derece seviyorum yani.
Öyle böyle değil hani.
Tatil dönüşünde fazla alıp dolaba atmıştım. İyiki de atmışım. Bak ilk iftarıma kısmetmiş.
Haha xD

Yanlız resimdeki kadının ojelerinden dolayı tahrik oldum. Zaten kestaneyi severim bilirsin. İkisi birlikte ağır geldi yani.
Yapmayın.
Kestane aşkına yapmayın.
Olmuyo böle ramazan ramazan.

20 Ağustos 2009 Perşembe

Tarot + msj = ayrılık (!)

Belirleyici Kart : Şu andaki durumunuzu temsil eder.
İlişkinizde bir ayrılık söz konu olabilir (!)

Temel Kart: Sorunun ana nedenini belirler .
Duyguların mantığı yenmesi, ani sürprizler. Olağanüstü çabalar ve isyan gibi olaylara işaret eder .

(Ayrılık kelimesi yok belki ama isyan var..
Biz de yaptık bunu. İçimizdekileri döktük.
Hemde fazlasıyla..

İşte bu yüzden duygularımı geri plana atma zamanı.. )

Yakın Geçmiş : Geçmiş olayları ve nedenlerini verir .

Kılıç Üçlüsü
Kılıç üçlüsü bir ayrılık kartıdır.Mevcut ilişkinizin sonuna geldiğinizi işaret eder.Bu ayrılık sizi ne kadar üzse de kendinizi bir anca toplamalı ve yeni limanlara yelken açmalısınız.


Duygular: Şuandaki duygularınızı açıklar.
Birlikteliğinizde bir ayrılma noktasına gelebilirsiniz.


İstekler ve Umutlar: Sorunuzun sonucunda umut ve isteklerinizi gösterir.
Daha önce ayrıldığınız bir arkadaşınızdan size bir zeytin dalı uzatılacak ve eski şen şakrak günlerinize geri döneceksiniz.

Demin tarot falı baktım..
Çoğunda "ayrılık" kelimesi vardı..
Okurken sanki içimden bişeyler koptu. Çünkü son günlerde yaşadıklarımızdan dolayı Rüzgar'la varıcağımız noktanın bu olmasından korkuyorum..
Artık hiç bişey eskisi gibi değil..
Ve belki de asla eskisi gibi olmıcak.

Okuduklarımın içinde umut ışığı olarak görebildiğim tek cümle istekler ve umutlar başlığı altındaydı..
Ve bu yüzden Rüzgar'a mesaj attım..

Cevap geldi ..: Çöpten Kızlayım.

Eskiden de kavga ederdik..
Ama hiçbiri bu yaz yaşadıklarımız gibi değildi.
Belki de ayrılık çanları çalıyor üzerimizde ve ısrarla duymuyoruz..

19 Ağustos 2009 Çarşamba

Heimdall'a özel..

Bu güne kadar çok fazla bahsetmediğim birinden bahsetmek istiyorum..
Abim..
Abi kavramı sözlükte "yaşça büyük erkek kardeş " olarak geçsede bizimkisi öyle bişey değil..
Tamamen farklı..
Bambaşka.

Bir zamanlar kavga ettiğim ve o zamanlar Rüzgar'ın kardeşim dediği kankası olarak nitelendirdiğim kişi.. Ama artık o benim için de bir değer taşıyo. Hemde fazlasıyla..
Ve bu aralar o da benim gibi .. Karmakarışık bir hayatı var. Zor bi dönemde geçiyor.. Ama geçicek. Biliyorum..
Bugün de konuştuk.. Mutlu değil belki ama umutlu.Kararlı.
Bugün de konuştuk dedim ya.. Konuşmak insanı gerçekten çok rahatlıyor. Tabi karşındaki seni anlıyorsa etkili oluyor. Ben abimi anladığımı düşünüyorum.. O da beni anlıyor. Ama insan bazı şeyleri konuşamıyor bazen. Belki gücü olmadığından.. Belki de istemediğinden.. Kim bilir.
Abimi ne kadar anladığımı düşünsem de insanı en iyi kendisi anlar. Ve bunu bildiğimden ona da bir blog aldık. Eminim ki içinden geçenleri en iyi şekilde yansıtıcak açtığında bomboş duran o sayfaya. Ve yine eminim ki diğer tüm insanlar kendinden bişeyler bulucak onun yazılarında.

http://heimdall-ticktock.blogspot.com/ belki de en çok sevdiğimiz bloglardan biri olcak :)
Aramıza hoşgeldin abicim..
Aramıza hoşgeldin Heimdall.

Mimlimimi.com

Kaç gündür mimli mimli dolaşıyorum ortalıkta. Kendimi mahkum gibi hissedince artık buna bir dur demek gerektiğini , aklanıp paklanma vakti olduğunu düşündüm. Bitter , bacııığm hayatım boyunca senin gibi karalanmış bi kız olcağımı fln mı sandın ? Kara kız seni .aolöexfr. Bu arada yazı rengi senin için. Çikolata kahvesi. Nasılsa artık yeni uydurdum. Mimlediğin teşekkür etme tarzım da bu.

Hangi şehirde yaşıyosun ?

Bu sorunun cevabını alınca bi ayrımcılık yapılcağını düşünüyorum. Ama yine de söleyim madem ayrımcılık yapcaksınız beni de kayırın. aslkmewrwqe. İstanbul . Köprünün ayağının olduğu yakada yaşıyorum.
Evet köprü tek ayaklı.


Mesleğin ?

Öğrenci demek ağız alışkanlığı olmuş. 6 sene sonra çalışırken bana " Mesleğin ne ? " dicekler. Ben caaağnım güzel mesleğimi (bkz. ekonomist/ bkz. psikolog / bkz. iç mimar / bkz. filozof (!) / bkz. bakcak bişi kalmadı. ) unutup " Öğrenciyim." dicem. Adam önce suratıma sonra bedenime bakıcak. "Hiç yaşını göstermiyosun sulak yerde mi büyüdün ? " dicek. " Höe ? " dicem. Sonra yanlışı düzeltmeye çalışcam. Fakat elimden iş imkanım gitmiş olcak. Çnk demin konuştuğum adam SABANCI 'nın sahibi olcak. ( Sakıp Sabancı değil tabiki. Abartmayın. Ruhlar aleminde iş aradığım fln yok benim. O zamanki sahibi kim olcaksa o adam benim konuştuğum adam olcak işte.) Neyse bi meslek sorusunu daha fazla uzatmaya lüzum yok. Ben kendi şirketimi kendim kurabilcek bi kapasitedeyim. O herşeyin sonun SA eklerse bende SU eklerim. Mesela BlogSA değil de BlogSU olur.

Blog yazmaya başlama kararını ne zaman aldın ?

Melis çok yazardı. İyi yazardı. Hoş yazardı. Özendim. Dile getirdim. Tuttu kolumdan çekti . Gel yaz dedi. Elime kalem yerine klavye verdi. Okuma bayramı yerine yorum yaptı. Öyle yani.

Ne kadar süredir blog yazıyorsun ?

Bu yazıma başlayalı bi 15 dk. fln oldu heralde.

Bloğunu hangi sıklıkla ziyaret edersin ?

Bu nasıl bir sorudur ? Meraklar içindeyim. Yaşlı bir kadını huzurevine göndermiş muamelesi yapma bana be.

Pc açıldığında bloğunu açmak kaçıncı sıradaki iştir ?

Yarışmaya katıldığımı daha önceden söleseydiniz bi antreman fln yapardım. İlk üç de açınca madalya vercen sanki.

Başka bir blog sayfasında görüp aldığın bir şey ya da gittiğin bir yer oldu mu ?

Evet aslında bloğum da çalıntı. Aslında şuan bunları gerçek sahibi yazmıyor. Onu da arakladım.

Bloğunda hangi konularda yazmak seni mutlu eder ?

Tabiki de kişisel. Genelde de bAŞKa bAŞKa olur bu yazılar.

Bloglarda gördüğün diğer blog arkadaşlarını eklemekte seni cezbeden ne olur ?

Bir yazısını okuyup karar veriyorum buna genelde. Sanırım eklediğim kişilerin hepsi de kendi hayatını klavyeye (kaleme) almış. Hoşuma giden de bu işte.

Blog arkadaşlarınla buluşma, bir araya gelme fikrine ne dersin ?

Bu sorunun hazırlanmasına Bitter'in katkısı ne kadar oldu ? xD
Evet soruya soruyla cevap veririm.

Bu soruları kim(ler) cevaplasın?

Kakaolu Çikolatam <3 bi de Esperanza xD



14 Ağustos 2009 Cuma

Tatil içeriksiz tatil dönüşü yazısı

Tatilde yazı yazmayı nasıl özlediim anlatamam lağn. Elime kalem kağıt alıp yazım dedim kaç defa ama bi türlü beceremedim. Yazabildiğim tek şey gelince yazmam gerekenlerin başlıkları oldu. aslköcerw.
Bloğum da bloğum diye sızlandığımdan g
elir gelmez bi özlemle açtım ama bu sefer de yazamadım lağn O_o. Sabahın 7.30'u olduğunu ve gece boyu otobüste uyumadığımı da eklemek isterim yani. Yazı yazma yeteneğimi kaybettim diye sevinenleriniz için yeni bir bildirim daha var xD
bkz. Bitter'mle demin yazılarımız üzerinden konuşurken banaaa süppeeer ötesi bir teklifte bulundu. Bu arada niye hala birbirimizden msn adreslerimizi almadığımızı da anlayanınız varsa bana da anlatsın. Neyse süpper ötesi o teklifi açıklamak da bana düşüyor sanırsam. O zaman en başa dönüp anlatım. Bunlar (bitter-esperanza-hayat beceriksizi) benim yokluğumda bi blog almışlar efenim. İçine beni de koymuşlar efenim. Tiramusu sevmediğimden bilem bahsetmişler. aslekmcew. Sonra Bitter'mlen bir ruhu ikiye bölüp yaşadığımızdan fln da söz etmişler. Hadi gel de katılma onlara . Katılmaz mıyım bee ! Katılırım tabiki . Haydin kesin kırmızı kurdelemizi !!!
Bu arada çok öküz olduğumu farkettim. Cici kız modlarında 3ünüze de teşekkür ederim .
* Cici kız modlarında dememin sebebi misyonumuza uygun olması gerektiğini düşündüğümden xD
Bu arada hoşbulduuuuuuuuuuum =)

10 Temmuz 2009 Cuma

Denizden gelen tatil hazırlığı

Yazımın rengini bu sefer de denizden aldım :)
Melis'ten öhh sonunda lafını duyduğuma göre bavulum kapanmış demektir. Ama açabilitem çok yüksek. Gerçi bi hafta sonra annem geleceği için unuttuğum şeyleri yanımda görmek bi telefona bakar. Buna rağmen ; heycan ve coşku ile mor odamın bütün çekmeceleri zaptedilmiş, bütün dolaplarına girilmiş , bütün eşyaları dağıtılmış ve odamın her köşesi bilfiil işgal edilmiş durumda. aslkcfr.
* Ama ama amaa mor fırçamı banyo dolabının içinde buldum.
*Sanki ananemlerde yokmuş gibi yanıma kulak çubuğu bile aldım . Sonra bunları inatla şarj aletim ve sağlık karnemle birlikte bavulun yan gözüne sığdırmayı başardım. Hatta hatırmaladığım bikaç şey daha tıkmış olabilirim. aslcfrew.
* Melis yanıma matematik kitabı aldım diye ezdi beni . Sanki bütün testleri fulleyip döncem. Zaten kitap BOMBOŞ.
* Dayım hala bavulu almak için kapıma dayanmadı O_o .
* Babam kurtuluyosun benden triplerine girdi .
* Tokalarım ve takılarımı aynı çantaya koymaktan vazgeçip , ikişer çanta yaptım. Annem de dayanamadın yine diyip güldü. Çnk hepsi tek bi çanta içindeyken olmadı sanki yaa modunda dolaştım saatlerce.
* Daha Mp3'e şarkı atıcam.
* Bi de fotoğraf makinasının pilleri şarjda . Unutmamalıyım !


Güneşten gelen tatil hazırlığı

Yazımın rengini güneşten aldım :)
Gidiyoruuuuuuuuum..
Henüz bavulumun fermuarını çekmedim ama az kaldı . Zaten ben çekmesem bile dayım içine beni de tıkıp kapatır. Eminim buna.
Beyaz pantolonumu tüm ısrarlara rağmen evde bırakmaya kararlıyım. Ayrıca alsam mı almasam mı diyerek 10 defa çıkarıp çıkarıp tekrar koyduğum 2 tişörtüm şuan bana bavulun içinden el sallıyor. Ders çalışırım umuduyla bi tane matematik kitabı aldım. Türkçe fln almamam gerek. Eğer alırsam matematiğe bakmam çnk. Harry Potter serisini bu yaz bitirmeye ve dönüşümde de filmine gitmeye kararlıyım. Mor seyahat fırçamı hala bulamıyorum. 5 çift çorabı ne akla hizmet aldığımı da hala anlamadım. Hatta 2 çiftini bikinin üstü bozulmasın diye altına destek olarak koydum. aklejmyh.

Dayım arabayla garaja girdi. Sıçtım. Veda etmek için tekrar döncem merak etme ama şimdi gitmem lazım.

7 Temmuz 2009 Salı

Çalışınca oluyor ..!

Öncelikle şunu demek istiyorum : Eğer sabahın erken saatlerinde kuzeninle birlikte evden çıkıcaksan ve akşamdan annenle kahvaltı faslını konuşup saat 07.45 de kaldırılmak için anlaştıysan boşuna heves etme çnk annen de kalkmayı unutucak.Sana 10 dk içinde kahvaltı yaptırıp geri kalan 10 dakikanı da hazırlanman için önüne koyucak. Ve evet sen evden 5 dk geç çıkıp zar zor kendini istasyona atıcağından en son vagonda yer bulucan falağn.
Kuzenimin diplomasını almak için birlikte Kocaeli Üniversitesi'ne gittik. Bizim okul gibi dağın başında olduğundan pek yadırgamadım açıkcası. Güzel ama benim istediğim bi ünv. değil. Ben Ankara isterim Ankara.
Yeni okulda okumak zordur çnk. Bilirim. O yüzden şöleeee köklü bi üniversiteye kapağı atıp tozlu sıralarda okumak istiyorum. Bkz : ODTÜ . Bu arada içinde sıra bulunan sınıf değil anfi isterim anfi . Taa en tepeye oturup hocam sesiniz gelmiyo ayağı yapmak isterim. Ya da ne bilim . Ünv. hayatını bilmediğinden böle tıkanırsın işte.

Neyse ...

Üniversiteye ulaşmak için kilometrelerce yol katetmemiz gerektiğinden sürekli otobüsümsü fakat otobüs olmayan , minibüsümsü fakat minibüs olmayan özellerine rastlamadığım devlete bağlı belediye araçlarından birindeyken dumur oldum. Mezarlık duvarına " Çalışınca oluyor . " demişler. aslkermjcmjecferw. Gözlerimi mezar taşı gibi açıp tekrar tekrar duvara baktım. Yine aynı şey. Ölümü bile zorlaştırdılar be kardeşim. alksemx dew. Ama olur olur yeter ki çalış sen. Hem çalışırsan deniz manzaralı tribleks bi mezarın olur.
Seçim senin !!!
Sen ölüsün ahireti düşün !

*Dipnot: " Çalışınca oluyor. " Kocaeli Belediyesi'nin sloganı !

6 Temmuz 2009 Pazartesi

Tonbalıklı makarnanın beynimdeki tadı


Sabah dayımların peşine takıldım. Önce yengemin arkadaşına birşeyi bırakmak için uğrayalım dedik ve yaklaşık 2 saatimizi orda yedik.Sıkıntıyla karışık o dakikaları atlattıktan sonra kendimizi Nautilus'e attık. Bikaç mağaza dolaşıp yengeme mayo aldıktan sonra orayı da terk ettik. Teyzeme geldiğimizde saat yaklaşık olarak 4 civarıydı. Kapıdan girer girmez ayakkabım bi erkek ayakkabısıyla burun buruna geldi ve " Tanrım !! Teyzem sevgilisini abisiyle tanıştırmayı mı planlıyo yoksa ..! " düşüncesini ayak uclarımdan beynime hızlı bir şekilde ulaştırdı. Teyzemin çoğul cümle kurmasıyla daha da şaşkına dönen ben annemle babamın ayakkabısını hala görmemekte kararlıydım. En sonunda dayanamayıp teyzeme "-dık" derken kimi kastediyosun ki diye bi soru yöneltmeyi akıl edip cevabımı aldım. O 3 ayakkabı (ki ben sadece birine yoğunlaştım) annem , babam ve kuzenime aitmiş. Meğersem nikah sonrası kuzenimi de alıp teyzeme gelmişler. Kuzenimi görünce özlemişim lağn muhabbetlerine girmedim desem bana girerler heralde. aslkemcxderw. Ben de uzaktaki her akraba gibi kurulması gereken cümleyi kurdum ve üzerimden o yükü attım. Dayımlarla dönmeye karar verdikten sonra da annemleri yolladık. Ve işte yavaş yavaş yemek faslına geliyoruz. Kurt gibi aç olan ben yemekte ne var sorusunu 1o bin defa teyzeme yöneltip her defasında aynı cevabı almaktan bıkmayarak masaya oturdum.Ve önüme gelen yemek : Ton balıklı makarna . Araya serpiştirilmiş mısır fln. Lezzet muhteşem. Ama anılar boktan be blok. Çocukluk yıllarımda annem yemiyorum diye tonbalığını makarnanın arasına saklamaya çalışır ve her defasında öğürtüyle cevap alırdı. Çnk gözle görülen görülmeyen kaç organım varsa hepsi tonbalığına cephe alır ve bünyemden atmaya çalışırdı. Çoğu zaman sadece öğürtüyle kalır , bozuk bi suratla yerdim. Çnk karşımda eli çatallı bi annem vardı. Sıkıyosa yeme. Boooooook. Oturur yerdim paşa paşa. Beynim de bu düşüncelerle açlığına son verirken Çok Bilmiş'in bile tabağını silip süpürmek üzere olduğunu farkettim. Ani bi atakla tabağımda bulunan son makarna+tonbalığı
ikililerini de mideme indirip masadan sondan 2. kalkma ünvanını aldım.

Tüm tabakların önünde eğilerek buzdolabı,bulaşık makinası ve tüm tencerelere teşekkürlerimi iletmeyi bir borç bilirim.
Saygılarımla..
Uykulu Su !!!

2 Temmuz 2009 Perşembe

Saatli Bomba

Pazar günü kuzenim geliyormuş memleketten. Annem sinir küpü oldu. Dokunsan patlar derler ya benimki dokunmadan patlayan cinsinden üstelik. Babam geldiğinden beri bi trip bi trip görmen lazım. Sanki çocuk bize yerleşcek. Diplomasını almaya geliyormuş. Gelsin işte ne var. Gaddar yenge lağn. Annem diye sölemiyorum buzdolabıdır kendisi sevmediklerine karşı. Yüzüne de sölüyorum zaten ne biçim halasın sen diye. Şu yiğenine bi şevkat göster diyorum ama nerdee. Ee bunu kocasınının yiğenine hiç göstermez.O yüzden tartışmaya lüzum yok. Zaten sürekli bağrıntı halinde. Gerçi ben alıştım artık. Yüzsüzleştik hatta. Birbirimizi çok fazla takmıyoruz. Neyse aramızdaki sorunları daha fazla dışarı yansıtmaya gerek yok bence . Sonuç olarak bok gibi bi hafta beni bekliyor olsa gerek. Asık suratlar, arada kalan bir amca , günahsız bir yiğen. Bütün bunların hepsine maruz kalcak bir de ben var (!) Haydi geçmiş olsun Uykulu Su. Bu savaştan da sağ çıkarsan gazi ünvanını vercem sana.

DipNot : O gelcek kuzenim ünv. bizim yanımızda okumuştu. Ama neden annemle bozuklar onu anlayamadım bi türlü . Yeri gelmişken sorayım bari babama.

2. DipNot : O gelcek kuzenim vefasız da değildir lağn. Bayramda fln arar. Sonra msn'de bana abilik yapar. Doğum günümde hediye aldığını da unutmadım mesala. Hala durur . Kedicik =) . Çocukluk işte. Yer etti mi kalıyo .

3. DipNot : Yuuh lağn. Ben ilkokul 5 deyken bitirmişti okulu . Bi yıl mı ne kalmıştı bi de. Sonra işe girmişti ama mesleğiyle uzaktan yakından alakası yoktu. Derken askerlik fln. Tüm bunları yapmak 5 senesini mi aldı be ? Ööööh . Bu arada dayı da oldu =D

Karmaşa

* İnsan gözlük bezini ıslak mendil zannedip yüzüne sürer mi ya ? Ee ama napim soğuk soğuk gelince ıslak mendil sandım :/
* Dün How I Met Your Mother'ın tekrarını da kaçırıyodum nerdeyse. dslrkjkljt. Ama Rüzgar'ın şarjı bitince planlarımı sudan geri çıkardım.
* Bu arada Rüzgar şehir dışında. Otobüsteyken şarjı bitene kadar mesajlaştık . Hatta mola yerinde birlikte börek fln yedik . aselkdmjckewjr
* Sabah kahvaltısında dondurma iyi gidiyor. Tavsiye ederim.
* Puzzle'ım bitti sonunda. Oooooh.
* Şuan Emrahla konuşuyoruz ve dün için özür diledi. slkjmledjrfekwser.
* Tatile gitmeme 9 gün kaldı. ( sırf sölemek için söledim. hala içimde heycan yok lağn O_o )
* Bi de çooooooooooooooooooook sıcak be.

1 Temmuz 2009 Çarşamba

Erkekler ( Partsız )

Bu erkek milleti ne acayip ya. Emrahla bgn 3. günümüz ve şuan tartışıyoruz. Pes lağn. Yanlız 3. günümüz derken çıkmıyoruz . Yanlış anlaşılmasın. asksdlkrjm. Ayrıca ben onun için ;
How I Met Your Mother 'ı bile izlemedim be.
Neden ?
Sırf konuşalım diye.
Yook arkadaşım bu erkek milleti değişmez. Değişmediği gibi onlara fedakarlık yapmaya da değmez. Bu kısa sürede bunu anladım (!)

DipNot : Gece How I Met Your Mother 'ın tekrarı var . asklejmcew. Kendimi tehlikeye atmam (!)
2. DipNot : Şşşşşh . Emrah duymasın. alkserjcmewr.

waaaoow 1 temmuz

Demin face'de Melis'in notuna yorum yaparken ayın 1'i olduğunu farkettim. Her ne kadar 30 Haziran gecesi de olsa yasal olarak 1 Temmuzdayız şuan. Tatile gitmeme tam 10 gün var. Ooohhh . Gevşeme oldu birden. Gerçi içimde bi heycan yok ama neyse. Önümüzdeki günlerde kalp ritmim fln değişir büyük ihtimal. Özellikle de son gece uyutmaz diye düşünmekteyim.
Bu arada Emrah'la herşey tıkırında. Her ne kadar bi ara içimde ona karşı bi şüphe taşısam da geçti gitti. Bunda konuşmalarımız kadar Elmamın Yarısı'nın da etkisi büyük tabi. Çnk Emrah'ın abla gibi gördüğü kız Elmamın Yarısı'nın yakın arkadaşı. Ve msn adresinin şifresi de var . Benim akıllı yavru ceylanım da hemen istersen bakim öyle bi adres var mı Fatma'da dedi. Bende balıklama atladım tabi. Müjdemi isterim moduyla yazınca ben bir rahatladım görmen lazım. Elmama kurdu düşeren de o sayılır ya neyse. Sonuç olarak ikimizinde elmasında şüphe fln kalmadı. Artık rahat rahat konuşabilirim Emrahla. Ayrıca konuşmalarımızı yavru ceylanıma attım baya moral verdi . Aşık gibi sana fln dedi. Zaten konuşmalarımız cilveli olmaya çok yakın ama ikimizde seviyeli hareket ediyoruz. Ve de 2 gündür aralıksız konuşuyoruz msn'de olduğunda.
Bu arada dün gece Rüzgarla tavla oynadık. Daha doğrusu sadece o oynadı bile diyebiliriz. Ama sadece ilk eli. Çnk ilk el bana tavlayı öğretmek amaçlıydı. O yüzden sürekli " Rüzgar şimdi napcam O_o " modundaydım ve o da kendi kendimi yeniyorum fln dedi. İkinci eli ona sormadan oynadım.(kısmen) Ve tabiki de yine o yendi. Ama ben bu arada tavlayı öğrendim ve benimsedim. Tatilde dedemle oynayabilirim. Hem kolay lokma olcağımdan dedem sevindirik olur yenince. Gerçi acemi şansı denen bişi var ama umarım dedemle oynarken uğramaz. Ya da uğrasın lağn. Dedemin sinir küpü olduğu anlarda baya eğleniyorum çnk =D

28 Haziran 2009 Pazar

Şaşırtıcı gerçekler xD

Dün emrahlı bi adres ekledi beni.Kabul ettim ben de. Ama sırf meraktan. Yine abazalardan biridir diye düşündüm.Çünkü Emrah adında ne tanıdığım ne bi arkadaşım ne de bi akrabam var. Bi tanıdığım platonik takıldığım Erzurumlu Emrah'ım var işte. Adresi kabul etme sebebim de bu zaten. Acaba mı ? diye düşündüm. Ve o çıktı .
Bgn selam verdi. Kimsin diye sorcaktım ama bi baktım avartarda resmi var. O yüzden sustum ve normal konuşmaya devam ettim. Resmi var . Var da .. Tanıyamadım ki . Eee soramadım da ayıp olmasın diye. Bi çuval inciri berbat etmeye gerek yok. Onun yerine adresimi nerden buldun diye sordum. Bulduğu kişiyi tanıyosam o mu değil mi anlarım düşüncesindeydim ama soruma bilmem xD diye cevap verdi. Çok uzatmadım bende. Sonra çıktım msn'den.
Demin yemekten geldim.Bi baktım Emrah açık. Hemen yazdım. Slm sırası bende sanırım xD diye. Evet xD fln dedi . Baya denilebilicek kadar konuştuk . Avatardaki resmini değiştirmiş. Baktım ki benim Erzurumlu Emrah. Bu sefer tanıdım cidden. Ama ilk tanımadım ya pees dedim kendime. Rezillik be. İnsan platonik aşkını tanımaz mı ? Neyse rezilliklere başlamışken devam edim bari. Ben hala o mu değil mi diye içimde bi şüphe taşıyorum. Bi şekilde soyadını sormam lazım. Başka yolu yok (!)

26 Haziran 2009 Cuma

Reklamlara küsmek

Sürekli bişeylere sinir olup duruyorum zaten.
Çarşamba günü de tv'de How I Met Your Mother 'ın iki bölümünü birden verceklerdi. Oh lağn kota sorunum olmadan 2 bölüm izlicem diye sevindirik oldum. Açtım Cnbc-e yi , 1.25 lik miyop gözlerime taktım gözlüğümü , yayıldım koltuğa. Evde de kimse yok. Oooooh bu anın tadını çıkar lağn Uykulu Su dedim kendime.
Derkeeeeeeeeeen.
Derkeeeeeeeeeeeeeeeeeeen.
Uzun süredir Cnbc-e izlemediğimden dizi öncesinde sigorta reklamı olduğunu bilmediğim bi reklam çıktı.
How I Met Your Mother 'ın kasetini kaybettik yayınımıza ara vercez gibisinden bişi zırvaladı . Bende hiç ara vermeden bastım küfürü. Sonra demesin mi neyseki sigortalıydı fln diye . Yaptı sponsorluğunu , zıplattı sinirlerimi , yayınladı diziyi . Eğer o sigorta reklamını yapan ya da yayınlayan adamların yanında olsaydım onların hayat akışlarını durdururdum (!)
Yapardım bunu (!)
Yaparım da (.)

Sosla karışık aile faciası

Ne gerizekalı bi evde yaşıyorum diyorum bazen kendi kendime. Zaten sabahtan beri açım bu hafta yaklaşık 2 kilo verdim. Gerçi demin 1 kilosunu geri aldım sanırım . Neyse . Annem "soslu" fellah köftesi yapcam diyince havalara uçtum. Açtım zaten da zaten . Kendini bile soslasa yerdim heralde. Açlığıma biraz daha açlık katarak yemek saatini beklemeye başladım. Dayımlarda oturuyoduk o sırada . Sonra babam çağrı attı eve gelin ben geldim anlamında. Aksilik ya erken gelceği tuttu. Annemlerde tam kahve içiyolardı. Benden fırsattan istifade aç kaldık baba böhhüü yazık bize gel annemi yiyelim modlarında mesaj attım. Eve geldik fln dayımlarda bize gelcekti yemek için. Sonra mutfağa bi gittim. Benim soslanmak için saatlerce çözülmesini beklediğim köfteler (bulgurdan ama et değil) tencerenin içinde çorba olmuşlar. Bir trip attım ki anlatamam. Sonra annem vicdan yaptı heralde geldi. Neymiş efendim babam istemişmiş. Sanki bi tek babam yaşıyo bu evde. Gel sanada semizotu salatası yapcam dedi. İstemem dedim. Sonra yengemin mıhlamasını yemek için masaya oturdum. Ohh babama da laflarımı soktum durdum. Çorbanın bişeyi eksik fln diyodu. Bende sosu eksik fln dedim. Sonra doymadım sanki modlarına girince de içsene çorbandan dedim. Sanırım bana inat içti bi tabak daha. Sürekli bu şekilde konuşup durdum. Kızım sen niye yemiyosun dedi sonra. Bende yemeğim çorba oldu da ondan dedim. Aç olmasam hiç oturmazdım o masaya ama neyse.

So close no matter how far..

21 Haziran Pazar / Gece Yarısından Biraz Sonra

"Seni özledim." demesiyle başladı herşey..
Üstelik Çöpten Kız'a 6. ayımızda yüzük alıcam demesinin üstünden sadece bikaç saat geçmişti. Rastlantının böylesi ya Erzurumlu Emrahla ilgili anlatıklarımın üstünden de sadece bikaç saat geçmişti.Ve geçen muhabbet de onu anneme gösterdim konuşmasıydı.
Birden duraksadım. İki duygum da birbirine karışmıştı çnk. Şaşkınlık ve sonrasında mutluluk. Nedeni ise yaklaşık 1 aydır birbirimize karşı eskisi kadar yakın olmadığımızdı..
Ama şaşkınlığımın yerini tamamen mutluluğa devretmesini istedim içten içe. Ve öle de oldu..
O kadar güzel şeyler dedi ki..
Ve bi o kadar da ortak duygulara sahipmişiz..

* Birbirimizi msn'de konuşurken bile özlediğimizi ,
* Hiç birşeyi düşünmeden birkaç saniye bile olsa birbirimize sarılmak istediğimizi ,

* Herkesten kaçıp birlikte gitmek istediğimizi ,
* Birbirimizi sadece ikimizin anladığını ,
* Birbirimizi üzmekten korkup sadece mutluluğumuzu istediğimizi ,
* Nothing else matters 'ın sadece bizi anlattığını ve dinlerken birbirimizi düşündüğümüzü ,

* Eskiyi günleri özlediğimizi ,
* Ama gelecek için umutlu ve sabırlı olduğumuzu ,

* Ve herşeyden önemlisi birbirimizi sevdiğimizi işte o gece anladık.

21 Haziran Pazar / Sabaha Karşı

"Uykulu Su" diye geri dönmüştü. Onu unutmamı ve bunu sadece bizi düşündüğü için istediğini sölemişti. Kendini suçlu hissettiğini ve önüme beni seven , benim için herşeyini ortaya koyan biri çıkarsa hiç düşünmeden onu seçmem gerektiğini de sölemişti. Bu isteğini yerine getiremezdim ki. Aklımda o varken yapamazdım ki bunu .. Bu ne benim ne de onun elinde değildi. Ona da söledim. Seni değil ama bu konuştuklarımızı unutabilirim istersen dediğimde kendini rahatlatan gecenin bu gece olduğunu söledi. O da kabullendi en sonunda ve iyi geceler öpücüğümle çıktı gitti..

20 Haziran 2009 Cumartesi

Benim duygularımla o1.24

Çöpten Kız'la çıkmaya başladığını tam 8 gün sonra duydum Rüzgar'ın ağzından. Onun ağzından duydum diyorum çnk ben bunu daha önceden hissetmiştim..
Çok önceden ..
Daha ortada ilişkileri yokken..
İçten içe kızmıştım da Rüzgar'a. Üstelik tek sebepten dolayı da değildi bu kızgınlık..
Neden onlaydı ?
Neden beni seçmemişti ?

Neden hayatım demişti bana ?
Ve neden hala hayatım diyodu ?

Ben bugüne kadar bi tek ona hayatım dedim. Bi tek ona seni seviyorum diyip destek oldum. Ama o bunları sıradan şeyler olarak gördü..
Ve gitti.
Bana " Maçtayken seni aramak istedim." dediğinde dünyalar benim olmuştu sanki. O bunu anladı mı peki ? Hayır anlamadı..
Çekti gitti..

Peki neden canım demişti bana ?
Bir insan kaç kişiye içten canım diyebilir ki ?
Bir insan kaç kişiyi canı gibi benimseyebilir ki ?

Ama ben bi tek onu canım gibi benimsedim..
Ablasının " Canın ne yemek istiyor ? "sorusuna " Canıma sorayım o zaman. " diyerek bana gelmesi neydi peki ?
Yalan mıydı hepsi ?
Benim için bu kadar değerli olan herşey koca bir yalan mıydı ?

Onun bildiği sebep ise ;
Neden bana daha önceden sölemedin ?
sorusuydu..
Benim ona karşı olan duygularım dostça değildi ama o beni dostu olarak görürken neden sölememişti ?
Kırıldım ..
Kızdım ..
Ama uzatmadım..

Çnk " Senden saklıyorum diye kendimi çok suçlu hissediyordum.Bugüne kadar hiç bişey saklamadım . Saklamıcam da .. " dedi.
Bende bir dost(!) olarak ne olursa olsun yanlarında olcağımı ve sadece mutlu olmalarını istediğimi söledim..
Sölemek zorunda kaldım..
Sölemek zorundaydım..

Sonra da hislerimi ilişkilerine karıştırmamak için içime atmaya başladım.
Ve hala atıyorum.
Atıcam da..

19 Haziran 2009 Cuma

Rüzgar'ın Laneti

Rüzgarla msn'de konuştuk yine.
Bugün tam 4 kaza atlatmış ..
İkisini sonradan öğrendim ama diğer ikisini sıcağı sıcağına anlattı. Çnk evdeyken oldu..

Ona bişi olucak korkusu berbat bi duygu.
Ve onu sevdiğim sürece bu his hep içimde olucak..

Belki o yanımda olmıcak ama o his hep içimde olucak..

*Gündüz sınıftan bi arkadaşıyla buluşmuşlar. Ayrılınca da Rüzgar sahile inmiş. Sarhoş bi adam para diye peşine takılmış. Bu da yürü git işine fln diyince adam bıçak çıkarmış.Rüzgar da karateci olduğundan anında adamın elinden bıçağı kapıp kolunu kıvırmış. En son kolu kırılmıştır heralde diyodu.
*Sonra Çöpten Kız'ın yanına giderken iskelenin ordan dolanmak zorunda kalmış. Elinde de telefon olduğundan yola bakmıyormuş. Birden korno sesiyle irkilmiş. Ama sağ bacağıma çarptı dedi :/
Zaten başına ne gelirse Çöpten Kız yüzünden geliyor sanki. Kız onu mutlu ediceğine daha beter üzüyo. Bu yüzden de Rüzgar'ın tansiyonu hep yüksek hep yüksek. Ona bişi olsa yüzüne bakar mı acaba ? Rahatını bozup onun acısına destek olcağını da hiç sanmıyorum.. Ertesi gün başkasını bulup gider. (bence)
*Neyse tam bunları anlattı konuşuyoruz fln bu oyun oynıcam kafam dağılsın dedi ve gitti. Sonra balkondan düşüyordum diye geri geldi. Ben şoklara girdim. Uçağa binene kadar hep yükseklik korkum var sanar ve üst katlarda balkonlara çok fazla yanaşmazdım.Gerçi hala da öle. Birden yaşadığı anı hayal eder gibi oldum ama hemen kafamı dağıttım. O düşüncelerimi yok ettim ve konuşmaya başladım.
Sebebi annesinin yere minder koyması ve Rüzgar'ın bunu görmeyip kayması.Mermerden tutundum dedi.
Ya tutunamasaydı ?
Yaa ..
Neyse geçti gitti.
*Bu şok etkisini de atlattı derken kafamı dolaba vurdum dedi. Bu diğerlerinin yanında hiç kalır ama yine de bgn yaşanmaması gereken bi günmüş bence.

Neyse ki şimdi uyudu.

Umarım sabah bambaşka bi güne uyanır..
Ve umarım o günlerden birinde yanımda olur..



18 Haziran 2009 Perşembe

Poşetlerdeki Odam


Odamı ve dağınıklığını seviyorum <3.


Buna rağmen..

Babamın dırdırları yüzünden odamı toplamak zorunda kaldım.
Her bişeyi kilimin üstüne döktüm. Bir sürü ıvır zıvır , kağıt , defter sonraa yenmiş çikolata kapları , tozlu su bardakları , saçma sapan cdler , piller , bozuk paralar, üst baş..
Akla gelebilicek herşeye odamın sınırları içinde rastladım. Kimi numunelik kimi seri halinde ama olmayan yok heralde.
Sonra elimde iki poşetle ayrıştırma işlemine giriştim. Çöpler Real poşetine kağıtlar da Migrosunkine .
*Öncelikle 10. sınıfın çoğu kitabını yok ettim. Bazılarını da işime yarar belki diye atamadım.

Sonra dolabımı bi açtım.
*Geçen seneden kalma DVA kitabımı gördüm. Ne diye tuttuysam . Attım gitti.
*Hiç dokunmadığım ya da dokunmak için dokunduğum fakat namusunu kirletmediğim 10 . sınıf fizik kimya biyoloji ek kitaplarını da fen seçip hayatını karartıcak olan birilerine vermek için portmantonun üstüne yerleştirdim. Uğursuzdur lağn diyip almamazlık etmeseler bari :/
*Bi dosyamın içinden de geçen seneden kalma bir sürü not buldum. Yazılı çalışma kağıtları diye hazırlamışım. Bir insan tarih notlarını neden saklar ki ? Hepsi kitapta yazarken bilmem kaç sayfa notla öss ' de tarihi full mü çıkarcam merak konusu !

Neyse onları da atıp biraz daha yer açtım.
*Taa fi tarihinden kalma Mikili etiketlerimi , Barbie'li kalemlerimi , küçük boy boş defterlerimi de Çok Bilmiş' e vermeye karar verdim.
Hooop onlar da portmantonun diğer ucuna .

*Kaldığım yerden devam edince OKS giriş belgemi ve iğrenç ötesi son sınıf resmimi gördüm. Üstüne kusmamak için yanıma bi de Tansaş poşeti aldım.
*Poşetleri de üçledikten sonra ingilizce workshitlerimi yırtıp attım. İngilizcem de sıçık durumda zaten.

*8. sınıftan kalma Anafen Dergilerimi de matematik temelimi yeniden atarım umuduyla Şok poşetinden geri çıkardım.
*Bi de anasınıfından kalma fosforik yeşil baklava desenli 15 cm boylarındaki kurşun kalemime rastladım. Onu da altın renkli kutumda saklamaya karar verdim.

En sonunda sıkılıp geri kalanları çekmecelerimin içine tıkdım. Tam odam toplu gibi duruyo diye düşünürken annem kıyafetlerimi ütüleyip yatağımın üstüne koyunca eski haline geri döndü. Bi de topla şunları karşıdan Suadiyeli Gelin görünce çığlık atar odanın haline diye dalga geçti. Bende perdemi çekip hadi şimdi görsün dedim. Böylece annemi de saf dışı edip kaldığım yerden günüme devam ettim.

Rüzgar ol gel es yine ..

Bir Yaprak Dökümü sezon sonu uyarlamasına daha hoşgeldiniz !!!

Bu diziyi ara sıra da izlesem, olaylardan uzak da kalsam yine de oturup izlemeye başladığım an senaryoyu kendi üzerime geçirmeyi başarıyla sonuçlandırıyorum.

*Bugün Sedef de kendimi gördüm sanki :/ Aptal kız aynı benim Rüzgar'ı sevdiğim gibi o da Şevket'i seviyor ve aynı benim gibi bundan vazgeçmiyor. Hep umut ettim ama kavuştum (yani kısmen) diyo . Ben henüz o aşamaya geçemedim. Ne zaman rüzgar son bi defa esip son yaprağı düşürür, işte o zaman ben de kavuştum derim..
Ama sonbahara daha çok var..
Benim sonbaharıma çok var..
Bizim sonbaharımıza çok var..

Belki de sonbahar buralara uğramadan kış gelicek ve sonrasında da ilkbaharla gelen yapraklar arasında bu sefer ben olucam..
Ve gelen yeni sonbaharla düşücem..
Tıpkı geçen sonbahar düşmesini beklediğim yaprak gibi..


*Mithat Beyle Ferhunde cadısı bu bölümde evlendiler.
Ve tarih 12.06.2008 'i gösterdi..
Yani Çöpten Kızla Rüzgarın 5. ayları..

Ve..
(Ferhunde'nin de ayna karşısında eskiyi hatırlayarak dediği gibi..)

*Ben güzel değilim şansım güzel.
*Ben güzel değilim şansım güzel.
*Ben güzel değilim şansım güzel..

Şuan için tek şansım Rüzgar gibi gelse de umarım benim de şansım güzel olur..

15 Haziran 2009 Pazartesi

Sadece OHA diyelim !

İstanbul'un kaç ilçesi var ?
Tam 32 ilçesi vaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaar (-mış) !
Peki Çöpten Kız ve ailesi Kartepe ile benim oturduğum Pen'i dışlayıp geriye kalan 3o ilçenin nesini beğenmedi acaba çok merak ediyorum !

Bugün Rüzgarla mesajlaşırken " Çöpten Kızım Pen'e taşıncakmış." diye bir mesaj geldi.Nası yani ya O_o diye kalsam da tabiki de bunu ona çaktırmadım. " Hadi ya süper " falan diyip durdum. Ama nesi süper bunun ya ? Nesi süper ?
Bölüm değiştirince zaten aynı sınıfta olcaz.

Üstüne bi de aynı ilçede oturcaz.
Buraya taşındıklarında bi de aynı dersaneye gitcez.
O da yetmezmiş gibi eve geliş-gidişlerde de aynı servisi kullancaz.
Sokakta,çarşıda,pazarda da sürekli karşılaşıp durcaz.
Ve bu karşılaşmalardan birince mutlaka Rüzgarla onu "elele" görcem.
Rüzgar ya da ona hissettiklerim olmasa aslında sevinebilirdim bu duruma ama ..
Olmaz işte ..
Olmuyo.
Olmıcak !
Belki oluyo gibi gözükcek ama yine de olmıcak..

Cevap Aranıyooooor !

Anlamadığım iki şey var :

1) Neden feysbuk'da beğen tuşu var da tiksin tuşu yok ? Belki ben muhattap olmadan alttan alttan o kişiye gönderme yapcam ? Hee ? Olamaz mı ? İlla yorum yaparak mı düşüncelerimi belirtmek zorundayım yani ? İstemiyorum lağn !

2) Neden insanlar aile olmak için 3 ve üzeri çocuk yapıyorlar anlamıyorum. (başbakan öle dedi demeyin öncesini de biliriz biz !) Adamın cebinde parası yok ama karısının karnında bebeği çoooook. Ben tek çocuğum mesela . Ne yani biz aile değil miyiz ?

Ah O Merdivenler Ah <3

"Gerçi okullar açılana kadar beklesek yine de bıkmazdım."
demiştim diğer yazımda. Önemli olanı sona sakladım. Öle bi huyum vardır. Yemek yerken de sevdiğimi en son yerim mesela.Evet burdan Erzurumlu Emrah'ımı da yiyebiliceğimi çıkarabilirsiniz. alskemerdw.

Okula gidince kendimi direk üst kata atıp öğretmenler odasına daldım.Tam inerken karşımda birden Erzurumlu Emrah'ın tayfasını gördüm.Sonrasında da onu tabiki <3.
Ve de hep bu anı hayal etmiştim.Oldu lağn. Zaten ne hayal etsem oluyor. Kendime şaşıyorum bazen. Sadece şaşmıyorum korkuyorum da . Eğer böle gidersem ölümümü bile kendim yazarım. aslkejm cdxerw. Sen koru Yarabbi ! Amin.
Babamın bi anlık boşluğundan yararlanıp Emrah'ı anneme de gösterdim. Yanlız yine baktı sanki.Belki de tamamen benim kuruntumdur ama annem de eve gelince gözler arada sana kaydı fln dedi. Gerçi sonra yan çizdi ama ben yine de ilk dediklerine odaklandım.
Sonra bi ara wc'ye gittim. Dönüşte baktım Emrahla bi arkadaşı yoktu :/ Nerdeler ki diye gözlerimle aradım ortalığı bi baktım wc'nin ordan geliyorlar.(kız erkek yan yana gibi bişi. arada bi duvar var o kadar) Demek ki beni takip etmişler . Dimi ? Bence öle :)
Annemin düşüncelerini de merak ediyosunuzdur şimdi.İyi çocuğa benziyor ama huylanmasın diye tam bakamadım dedi.Kötü yorum yapmadı yani.
Hadi hayırlısı xP