16 Nisan 2010 Cuma

Nedir bu bendeki fotoğraf takıntısı ?

Rüzgarların gitme vakti yaklaştıkça onunla yapmak isteyip de yapamadığım şeyler tüm benliğimi esir aldı. Ve eskisinden daha da çok acı vermeye başladı. Çünkü içine korkularım da karıştı.
Eskiden olsa daha önümüzde 1.5 - 2 yıl var der geçiştirirdim. Ama gitmesine haftalar kala bu kadar rahat olamıyorum. Yıllar sonrasını hayal ettiğimde hayatımda Rüzgarın olacağını görüyorum. Belki sadece bi hayalden ibarettir ama olmadığına o kadar çok inanıyorum ki. Zaten ne düşünürsem çoğu zaman oluyor ve bence bu durum için de geçerli olucak. O kadar ilginç planlarım var ki hatta.
Düşün şimdi :

Rüzgarlarla evlenmişim. Ve lise yıllarımıza ait bir fotoğraf köşesi oluşturuyoruz evimizde. Ama bizim elimizde sadece bir iki tane fotoğraf var. Yetmiyor.
İşte takındım bundan. Çünkü gelip geçici değil biliyorum bunu. Hissediyorum..
Sonra abartıp kendimi rahatlamak için başka planlar yapmaya başlıyorum :
Evlendiğimiz gün ben gelinliğimin, Rüzgar damatlığının içindeyken okulumuza geliyoruz. Şimdi çekemediğimiz fotoğrafları o gün çekiyoruz.
El ele okul bahçemizde yürüyoruz..

Sınıfımızdaki sırada oturuyoruz yan yana..
Kantinde kahvemizi yudumluyoruz..
Sonra zil çalıyor ve biz dışarı çıkıyoruz. Bir çiçek koparıp saçlarıma takıyor Rüzgar. Ve masum bir öpücükle teşekkür ediyorum bende..
Güzel olmaz mıydı ama ?

Hiç yorum yok: